gg arrow Matematik makaleleri arrow Ä°lköğretim 2.kademde, mat. öğretiminde oyunlar ve senaryolar
İlköğretim 2.kademde, mat. öğretiminde oyunlar ve senaryolar Print E-mail
Article Index
İlköğretim 2.kademde, mat. öğretiminde oyunlar ve senaryolar
Veri Analizi
Tartışma
Kaynak

3. TARTIÅžMA
Uygulama öncesinde öÄŸrencilerle yapılan görüÅŸme sonucu tespit edilen matematik dersinde baÅŸarısız olma nedenleri öÄŸretmenlerin eÄŸitmenlik ve rehberlik rollerini iyi oynayamaması, matematik dersinin zor olduÄŸu önyargısı ve matematik dersinin tekdüze ve sıkıcı olarak iÅŸlenmesi olarak sıralanabilir. MatematiÄŸe karşı güdülen bu olumsuz önyargıya raÄŸmen, öÄŸrenciler oyunlar ve etkinliklerle matematik eÄŸitimini cazip bulmaktadırlar. Uygulama esnasında öÄŸrencilerin çok dikkatli bir ÅŸekilde dersi dinledikleri, gönüllü olarak derse katılmak istedikleri ve zihinsel olarak aktif oldukları gözlemlenmiÅŸtir. Çalışmamıza dayanarak sunabileceÄŸimiz öneriler aÅŸağıda belirtilmiÅŸtir:


1. ÖÄŸrencilerin herhangi bir derste baÅŸarılı olmaları için, o dersi sevmeleri gerekir. Matematik korkusuna sahip olan bir öÄŸrencinin derste baÅŸarılı olma olasılığı, korkusu ile ters orantılı olarak deÄŸiÅŸecektir. Cemen (1987) matematik kaygısını, matematik konularının kiÅŸisel saygınlıklarını rahatsız edici durum olarak tanımlamıştır(Karen, 1999). Matematik dersinde baÅŸarı saÄŸlamak için öÄŸrencilerin varolan kaygılarını yok etmek ve derse karşı olumlu tutum geliÅŸtirmelerini saÄŸlamak ÅŸarttır. Derslerin öÄŸrencilerin ortak zevkleri üzerine kurmak, sevdikleri konularla iliÅŸkilendirmek ve günlük hayatta matematiÄŸi kullanabilecekleri yerleri göstermek derse karşı olumlu tutum geliÅŸtirmelerini saÄŸlamayı kolaylaÅŸtıracaktır.


2. ÖÄŸrenme baÅŸarısının belirlenmesi amacıyla hazırlanan ölçme araçlarında bilginin yanı sıra; kavrama, uygulama, analiz, sentez ve deÄŸerlendirme düzeylerindeki davranışların da ölçülmesine ağırlık verilmelidir(Teb. Der. 2438). Derslerde öÄŸrencinin, öÄŸrenilen konuya iliÅŸkin hiç soru sormaması derste anlatılan her ÅŸeyi kavradığı anlamına gelmez. Aksine öÄŸrencinin konuya iliÅŸkin sorular sorması ve baÅŸka bilgilerle iliÅŸkilendirmeye çalışması, öÄŸrenme sürecine girmiÅŸ olduÄŸunu gösterir. Matematik öÄŸretiminde yerleÅŸmiÅŸ kavram yanılgıları ve iÅŸlem yanılgıları vardır. ÖÄŸrenciye sunulan alışılmış yöntemler, ilerde karşılaÅŸacakları problemlerin üstesinden gelmelerinde bir güvence vermemektedir(Ersoy, Y., Ardahan, H., 1995).Bu nedenle matematik öÄŸretmenleri aktif öÄŸrenmenin üzerinde durmalıdır.


3. Oyun ve etkinliklerle öÄŸrenme, her ne kadar büyük oranda baÅŸarı saÄŸlasa da, ders iyi tasarlanarak hazırlanmadığı taktirde dezavantajlı duruma gelebilir. Hatch (1998), ailelerin ve okul yönetiminin hoÅŸlanmayacağı bir durum olan fazlaca materyal ve iyi organizasyon yapılabilecek mekan gereksinimini oyunların matematik sınıflarında kullanımının olası dezavantajları olarak belirtmiÅŸtir(Rowe, 2001). Bu nedenle okullarda öÄŸretmen-okul-veli iÅŸbirliÄŸinin saÄŸlanması, ders öÄŸretmenin yapılmasını uygun gördüÄŸü çalışmaların, okul yetkilileri ve zümre öÄŸretmenlerinden oluÅŸan kurullarda tartışılması ve okulun imkanları dahilinde yapılabileceklerinin sene başında tespit edilmesi yararlı olacaktır.


4. Matematik öÄŸretmenleri kendi ilköÄŸretim ve orta öÄŸretim tecrübelerinin sonucu olarak matematik öÄŸretimine iliÅŸkin yetersiz güven nedeniyle baÅŸarılı olmalarının tek yolunun kuralları ezberletmek olduÄŸuna inanmışlardır(Hill, 1997). Matematik öÄŸretmenleri çocukların matematik ile ilgili konuları araÅŸtırmalarına; kendi fikir, strateji ve yöntemlerini pekiÅŸtirmelerine yardımcı olmalıdır(Baki, A., Bell, A.,1997). ÖÄŸretmenlerin klasik öÄŸrenme yöntemlerinin dışında da, aktif öÄŸrenme- grup çalışması- yöntemlerini de kullanmalarına teÅŸvik edici hizmet içi eÄŸitim programları geliÅŸtirilmeli ve öÄŸretmenlerin mesleki geliÅŸimleri saÄŸlanmalıdır.


5. Matematik eÄŸitimi eÄŸlenceli ve ilginç olmalıdır. Projeler, kavramlar, gösteriler ve benzer aktivitelerle donatılmış olan matematik derslerinden öÄŸrenciler hoÅŸlanabildiÄŸi zaman, eÄŸitimde öÄŸrenme ve motivasyon artar(Cornell, C., 2000). Bu nedenle eÄŸitim fakülteleri bu yöntemleri derslerinde kullanabilen ve okullarımızda okutulan mevcut matematik öÄŸretim programlarını etkin ÅŸekilde kullanabilecek öÄŸretmenler yetiÅŸtirilmelidir. EÄŸitim Fakültelerinde kurulacak bir ekip tarafından takipleri mümkün olabilecek mezun öÄŸretmenlerinin izlenmesi ve dönütlerinin deÄŸerlendirilerek kendi öÄŸretim programlarının yenilenmesinde kullanılması ulusal eÄŸitim sistemimiz için yararlı olacaktır.


6. Milli EÄŸitimin amaçlarını gerçekleÅŸtirmede öÄŸretmenlere önemli roller düÅŸmektedir. ÖÄŸretmenin öÄŸrenme- öÄŸretme ortamında sürekli deÄŸiÅŸen rolünün önemi gittikçe artmaktadır. Geleneksel anlamda öÄŸretmen, bilginin kaynağı ve tek aktarıcısı iken günümüzde öÄŸrencilere öÄŸrenmenin yollarını öÄŸreten bir konuma gelmiÅŸtir(MEGP, 1998). Bu nedenle EÄŸitim Fakülteleri ile MEB okulları arasında iÅŸbirliÄŸi kurulması gerekmektedir. Bu iÅŸbirliÄŸi sayesinde fakültelerde yapılan çalışmalardan öÄŸretmenlerinde haberdar olması saÄŸlanarak teorik bilgilerin pratiÄŸe dökülmesi de saÄŸlanacaktır.


7. Milli EÄŸitim Bakanlığının sene sonlarında öÄŸretmenleri için uyguladığı iki haftalık seminer çalışmalarının, okullar tarafından yönergeleri yerine getirme maksatlı bir formalite olduÄŸu herkes tarafından bilinmektedir. Bu seminerleri etkili hale getirmek için ek çalışmaların yapılarak öÄŸretmenlerin kendilerini geliÅŸtirme fırsatını bulduÄŸu kurslara dönüÅŸtürülmesi veya bu seminerlere ayrılan bütçe ile öÄŸretmenlerin kendi branÅŸlarına yönelik araÅŸtırmaların yapıldığı bilimsel dergilerin okullara gönderilerek incelemelerinin saÄŸlanması daha yararlı olacaktır.



<Previous   Next>
MATEMATİKÇİ PULU
HÄ°PERBOLÄ°K UZAY
FOTO MATEMATÄ°K
C.Sequin Galeri
MATEMATİK AFİŞİ
G.W.Hart galeri
KARÄ°KATÃœR
M.C.Escher galeri
MATEMATÄ°K KÄ°TABI
MATEMATÄ°K FÄ°LMÄ°