Süper Öğrencilerin Yetiştirilmesi |
|
|
Page 3 of 3 TÜRKÄ°YE’NÄ°N BÄ°LÄ°M OLÄ°MPÄ°YATLARINDAN DURUMU Türkiye bilim olimpiyatlarında 1994 yılında kimyada sonuncu, matematikte 28. ve fizikte 7. olmuÅŸtur. Bu neticeler henüz bu sahada istenilen olgunluk seviyesine ulaÅŸamadığımızın bir delili olsa gerek. Her ne kadar fizikte takım halinde 7.’ligi yakalamamız iyi bir iÅŸaret ve ümit kaynağı olsa da matematik, kimya, biyoloji ve bilgisayar dallarında takım halinde derece almaksızın ve hele hele ilk 10’a girmeyi gerçekleÅŸtiremeden gelecek adına ümitler beslemek zor olacaktır. Gerçi son birkaç yıldır özellikle bazı özel vakıf okullarının gayretleriyle bu 5 dalın 4’ünde ciddi bir atılım gözlenmeye baÅŸlamıştır. Fizikteki yurtdışı baÅŸarılarına benzer ÅŸekilde diÄŸer dallarda da bu atılımların meyvelerinin en kısa zamanda alınacağını ümit etmekteyiz. SÜPER ÖÄžRENCÄ°LERÄ°N EĞİTÄ°MÄ°NDE DÄ°KKAT EDÄ°LECEK BAZI KONULAR a- Koordinatör Modeli: Normal sınıflardan özel sınıf ve süperler okuluna kadar uzanan deÄŸiÅŸik eÄŸitim alternatiflerini koordine edecek ve bu sahada tam zaman çalışacak elemanların istihdam edilmesi köklü bir çözüm gibi görünmektedir. Devlet tarafından belli okullarda ve özel sektörün kendi imkânlarıyla yapacağı böyle bir düzenleme, malî açıdan bir yük getirse de, karşılığı fazlasıyla alınacaktır. Üstün kabiliyetli öÄŸrencilerin eÄŸitim programlarını koordine edecek böyle bir ekibin görevlerinden bazıları aÅŸağıda sıralanmıştır: 1.ÖÄŸretmenlerin, idarecilerin ve ailelerin görüÅŸlerinin alınarak bölgenin veya o okulun süperler programının planlanması, 2.Programların yürütülmesi için gerekli fonların bulunması, bilgilerin toplanması vs. gibi bütün idarî yazışmaların kontrolü, 3.Özel sınıf, özel kurs, seminer vs. gibi programlar hakkında öÄŸretmenlerle görüÅŸülerek tavsiyelerinin alınması, 4.Programa alınacak öÄŸrencilerin seçilmesi için öÄŸretmenlerden bilgi alınması, 5.Ailelerden gelebilecek yardımların belirlenmesi için özel veli toplantılarının düzenlenmesi. 6.Programa katılan öÄŸrencilerin hepsinin takip ve kontrolü için dosyalarının hazırlanması. 7. Programa katılan öÄŸrencilerin kabiliyetlerinin ve baÅŸarılarının deÄŸerlendirilip tesbit edilmesi. 8.Programa yardım edebilecek okul içinden ve dışından uzman insanlar, belletmen ve eÄŸiticilerle görüÅŸülerek usta-çırak sisteminin kontrolü. 9. Özel maksatlı geziler planlanması ve düzenlenmesi. 10.Üniversiteler, araÅŸtırma kurumlan ve müzeler gibi yerlerle baÄŸlantı kurularak gerektiÄŸinde yardımlarına baÅŸvurulması. 11.Yurtiçi ve yurtdışından yabancı kaynakların getirilerek öÄŸrenci ve öÄŸretmenlerin istifadesine sunulması. 12.Programa katılan öÄŸrencilerle zaman zaman özel dersler düzenleyerek motive olmalarının ve hedeflerini aydınlatmaya dönük konuÅŸmaların yapılması. 13.Yapılan çalışmaların halka maledilmesi gayesiyle basın yayın organlarıyla, gönüllü kuruluÅŸlarla ve idarî ve mülkî erkânla temas kurulması. Genel bir koordinatörün yanı sıra, fizik, kimya, matematik gibi belli uzmanlık dallarında branÅŸlaÅŸmış zümre koordinatörlerin de konulması ÅŸarttır. b) Entegre EÄŸitim Programının GerekliliÄŸi: Üstün kabiliyetli öÄŸrenciler için hazırlanan programlar daha çok öÄŸrencilerin zihnî yönlerini geliÅŸtirmeyi ve bilgilerini artırmayı hedeflemektedir. Bununla birlikte son yıllarda yapılan araÅŸtırmalar zekânın sadece beynin hızlı çalışmasından ibaret olmadığını göstermiÅŸtir. Aynı sebeple, uygulanan zekâ testleri, genelde, sadece zihnin fonksiyonlarını ölçtüklerinden, dehâ potansiyeli belirlemede yetersiz kalabilmektedir. Bir baÅŸka ifadeyle, sadece zekâ testleri kullanarak programa alınacak öÄŸrencileri belirlemek yanlıştır.Melih Yalçıneli
|