Tanrı var mıdır, yok mudur, bilmiyorum. Tanrı olmasa bile, tanrısal bir gücün var olması gerekir, diye düÅŸünüyorum. Böyle düÅŸünmemin pek çok nedeni var. Bir tanesi, dâhi çocuklar. ÖÄŸrenmeden bilen çocuklar. Kafalarında, sonsuza ve gize açılmış bir pencere var sanki. Sadece onların ötelere bakmasını saÄŸlayan gizli bir pencere. 

Bilirsiniz, otistik çocuklardan bazıları matematik dâhisidir. Oliver Sacks'ın 'Karısını Åžapka Sanan Adam,' adlı kitabındaydı, otistik ikizlerin öyküsü anlatılıyordu. Ä°ki küçük çocuk, birbirlerine asal sayılar söyleyerek bir oyuna dalmıştır. Dört beÅŸ basamaklı sayıları geçerler, on basamaklı asal sayıları da oyun içinde karşılıklı söylemeye devam ederler. Bizdeki âşık atışması gibi bir 'asal sayı atışması.' Bilgisayarların saptamakta zorlandığı asal sayılar, onların zihninde bir saniyede yanıp sönen ışıklı notlar gibi gelir geçer. Evrenin sırlarını birbirlerine anlatır gibi.

Matematik dâhisi olan bir baÅŸka çocuÄŸun öyküsünü anımsıyorum. Çocuk, "Ben çok küçükken matematikle ilgilenmeye baÅŸlamıştım," diyordu. "Sekiz aylıkken annem beni çocuk arabasına koyar, kaldırımda gezmeye çıkarırdı. Hiç unutmuyorum, cadde kenarına dizilmiÅŸ olan elektrik lambalarını sayardım!"

Geçenlerde bir baÅŸka matematik dehası haber oldu. "Alman matematikçi Gert Mittring, 'kafadan hesap' rekoru kırdı. Mittring sadece 11.8 saniyede kendisine verilen 100 haneli bir rakamın 13. karekökünü almayı baÅŸardı.
38 yaşındaki Mittring, Giessen kentinde, iki uluslararası hakem denetiminde yapılan deneme sırasında problemi ellerindeki hesap makinesiyle çözmeye çalışan tüm izleyicileri geride bıraktı!"

Gene birkaç gün önce basında yer alan baÅŸka bir haber: "Dünyanın en meÅŸhur konservatuvarlarından olan New York'taki Juliard School'da eÄŸitim gören ve henüz 12 yaşında olmasına raÄŸmen 5 senfonisi bulunan Jay Greenberg'in son 200 yılın en büyük müzik yeteneÄŸi olduÄŸu ileri sürülüyor.

En yetenekli bestecilerin bile hayatları boyunca 5-6 senfoni bestelediÄŸi, buna karşın 5 senfoniyi 12 yıla sığdıran Greenberg'in görülmemiÅŸ bir deha olduÄŸu ifade ediliyor. Greenberg'in birkaç saat içinde bestelediÄŸi 'Fırtına' isimli eseri, geçtiÄŸimiz günlerde Connecticut'ta New Haven Symphony Orkestrası tarafından çalındı... Greenberg, nasıl olduÄŸunu bilmediÄŸi bir ÅŸekilde müziÄŸin yazılı olarak beynine geldiÄŸini söyledi."

Bunlar seyrek de olsa tanık olduÄŸumuz olaylar. 'dâhi' diye sınıflandırdığımız bu insanların kendileri de çoÄŸu kez yaptıkları olaÄŸanüstü iÅŸleri nasıl becerdiklerini bilmiyorlar. Sanki baÅŸka bir boyutla iliÅŸki kurma yetenekleri sayesinde bizim gibi sıradan insanları ÅŸaşırtacak beceriler sergiliyorlar. Bize zor gözüken ÅŸeyleri büyük
bir kolaylıkla gerçekleÅŸtiriyorlar.

Bu becerilerin matematik ve müzik dallarında yoÄŸunlaÅŸması da ilginç gözüküyor. Neden matematik ve müzik? Ä°ki nedeni olabilir: Bu iki alan hem insanlar arasındaki ortak bir dildir, hem de sanırım Tanrı'nın dilidir.
Ve ikisi de birbirini içerir.

Hiçbir ÅŸey gözüktüÄŸü kadar basit deÄŸil iÅŸte.

5.12.2004

Kaynak: Radikal