header image
Matematik Haberleri ArÅŸivi arrow Matematik haberleri arrow Matematikçi kadın: Farklı bir canlı türü Radikal 2003
Matematikçi kadın: Farklı bir canlı türü Radikal 2003 Yazdır E-Posta

Pazar günü Ercan Kumcu'nun Hürriyet'teki köÅŸesinde Emmy Noether adında bir kadının hikâyesi vardı.
Ünlü bir Alman matematikçisi babanın kızı olan Emmy, okulda Almanca,
Ä°ngilizce, Fransızca ve aritmetiÄŸe ağırlık verir. Özel piyano dersleri alır. Dans eder. Annesinin tercihi, ev kadını olması yönündedir: Yemek yapmayı, bulaşık yıkamayı filan öÄŸretir 

Ama neticede Emmy, 20. yüzyılın en büyük cebircilerinden biri olur!
Kumcu, son derece detaylı bir ÅŸekilde anlatıyor Noether'in bol çakıltaÅŸlı hayatını. 18 yaşında öÄŸretmenlik yapmaya hak kazanmasına raÄŸmen, kızımız üniversitede matematik okumaya karar veriyor. Ama o zamanlar hayat zor. Bir kız öyle ha dedi mi üniversitede okuyamıyor; özel izinler gerekiyor.
Fakat Emmy, bizim gibi 'Haaa olmuyor mu, e güzel, ben de ayağımı altıma alıp kahve içerim bir köÅŸede' modeli miskinlerden deÄŸil. Azimli.
Sonuçta birçok ünlü matematikçiden ders alıyor, doktora tezini veriyor, matematik dünyasında bayağı isim yapıyor.
Fakat dedim size: Hayat zor.
Aradan ancak bir sürü izin ve yıl geçtikten sonra üniversiteye matematik profesörü olarak kabul ediliyor.
"Kendi adıyla bir teorem ispat etti" diye anlatıyor Ercan Kumcu. "Daha sonra, Noether Teoremi, Einstein'ın Rölativite Teorisi'ne de yardım eden unsurlardan biri oldu. Einstein'dan övgüler aldı. Modern cebirin oluÅŸmasında çok önemli katkıları oldu."
Emmy hanımın hayatında kadın ve de Yahudi olmanın yol açtığı dünya kadar tıkanıklık olmuÅŸ tabii. Zaten de ikincisi yüzünden Hitler tarafından okuldan kovulmuÅŸ sonra.
Ekonomi sayfalarını 40 yılda bir okurum. BildiÄŸim, anladığım iÅŸler deÄŸil. Ama Emmy Noether'in hikâyesi ilgimi çekti. DeÄŸiÅŸik canlıların yaÅŸamının anlatıldığı bir belgesel tadındaydı benim için. Çünkü matematikle ilgilenen bir kadını, hakikaten farklı bir yaratık olarak görüyorum.
Emmy'nin babası ünlü bir matematikçiymiÅŸ. Benimki ise, ünlü ya da matematikçi olmamakla beraber, matematiÄŸe neredeyse âşık diyebileceÄŸim, ciddi zaafı olan bir adamdır.
Ben ise, matematik kafası, geni, hiçbir haltı olmayan, hayatı boyunca kendini babasına beÄŸendirmeye uÄŸraÅŸmış ama daha geçen gün bir alışveriÅŸ merkezinde 75'i dörtle çarpamayarak bir kere daha gözüne girmiÅŸ bir zavallı!
Bin kere yazdım okulla aramın olmadığını. Ama olayı kapris boyutunda görmemek lazım.
Okul benim için bir tek ÅŸeye indirgenecek olursa, o matematiktir!
Ve matematik beni aÅŸar.
Ä°lkokul dördüncü sınıfta havuz problemleriyle baÅŸlayan ıstırap, ilerleyen yıllarla birlikte cebir, geometri, trigonometri, türev, integral olarak büyüyüp katlanıp beni yemiÅŸ, yutmuÅŸtur.
Bugün okullar açılıyor.
Daha yazıyı yazarken bastı sıkıntısı. Sizin satırlara göz gezdirdiÄŸiniz dakikalarda ise, formalı çocuklar yola koyulmuÅŸ, içim kıyılmış olacak.
Yıllar yıllar önce, sıralarda eziyet çekerken, "Bugünlerinin kıymetini bil" demiÅŸti biri. "Ä°leride hayat daha da zorlaşıyor."
Zorlaşıyor, doğru. Ama sevdiğiniz işleri yapıyorsanız, zevklileşiyor da.
Beni zorla, ittire kaktıra türev/integral kuyularına sürükleyen eÄŸitim sistemine mesela, ÅŸimdi buradan nanik yapmak istiyorum.
Bu yazıyı okuyanlar arasında, okula (ya da bazı derslere) kollarının altına nefretlerini de sıkıştırıp giden arkadaÅŸlar varsa, onları da ÅŸöyle kucaklamak istiyorum:
Korkma, geçecek. Sık diÅŸini, bitecek.

Bu çile çözülür mü?
Okulların açılıyor olması, sabah kalkıp iÅŸe giden her gariban T.C. vatandaşı gibi, bir de ÅŸu açıdan midemi kaynatıyor:
36 noktada kavÅŸak çalışması varmış.
Yap, boz, kaz, diz, aç, kapa, bitmedi aylardır ÅŸehrimizin asfalt, kaldırım, altyapı, altgeçit, üstgeçit, köprü, kavÅŸak, viyadük faaliyetleri.
Koca bir yaz BaÄŸdat Caddesi'nin haline bakıp aÄŸladık. Suadiye'de kafa göz yarmadan iÅŸ görmek için önce evde uzun atlama derecesi yapmak icap ediyor. Balmumcu'ya zevc kontrolüne gitmenin astarı yüzünden pahalıya geliyor. Üç damla yaÄŸmur düÅŸtü mü, köprüye girerken arabaya bir de ördek koymak lazım. En yakın acil ihtiyaç molası iki saat sonra zira.
Vazgeçilmez sonbahar elemanı yaÄŸmur + kazık bir ÅŸehir + bilmem kaç tane fazladan okul servisi=Migren, mide bulantısı, popo aÄŸrısı, bacak tutulması, sabah ofiste agresyon, akÅŸam evde bıkkınlık, iÅŸtekilerle papaz olma, evdekilerle kavga gürültü, verimsiz eleman, sevimsiz aile ferdi...
Ofisler kararacak, yuvalar dağılacak...
Ne yapıciiiiiz sayın yetkililer, samimi soruyorum, vatandaşa yazık değil mi?

'Krem ÅŸanti Türkler'in okulu
Cuma günü Kanal D'de yeni bir dizi baÅŸladı: 'Lise Defteri'. Yönetmeni Mustafa Altıoklar.
Yerli dizi merakı geliÅŸmemiÅŸ bir izleyici ve fakat kanepeden kalkmaya feci üÅŸenen yaÅŸlı, yorgun bir kadın olarak 'Dur bi bakiiim ÅŸuna' dedim.
Önce sepya jenerik, sonra tedavülden kalkmış dolma kalemle günlük tutan genç arkadaÅŸ (ki Emre AltuÄŸ oluyor kendileri), ne yalan söyleyeyim, tiye almak için baÅŸladım seyretmeye.
Ama sonra baktım ki kaptırmışım.
'Lise Defteri', adından kolayca anlaşılacağı gibi, bir gençlik dizisi. Laf edenler olacaktır; BMW jiplerle ve Porsche'msi oyuncaklarla okula gelen beyaz ötesi, krem ÅŸanti çocukların hayatı resmedilmekte çünkü. Akmerkez/Mayadrom çocuklarının.
Fakat ÅŸöyle söyleyeyim; 'sevgili yapmak' filan ÅŸeklindeki jargon hiç eÄŸreti kalmamış. O Nuh nebiden kalma 'Hababam Sınıfı' ve boÄŸucu derecede didaktik gençlik dizilerinin yanında, bir kesim açısından baktığınızda acayip sahici.
Åžimdi isim vermeyelim ama bir sürü kolej ve de özel üniversite öÄŸrencisi hastası olacaktır bu dizinin; yazıyorum buraya.

15.09.2003

Kaynak: Radikal  

<Önceki   Sonraki>
MATEMATİKÇİ PULU
HÄ°PERBOLÄ°K UZAY
FOTO MATEMATÄ°K
C.Sequin Galeri
MATEMATİK AFİŞİ
G.W.Hart galeri
KARÄ°KATÃœR
M.C.Escher galeri
MATEMATÄ°K KÄ°TABI
MATEMATÄ°K FÄ°LMÄ°