Geometri makaleleri arrow EÄŸitim makaleleri arrow Ã‡ocuklarda Okuma Ä°steÄŸini Artırmak
Çocuklarda Okuma Ä°steÄŸini Artırmak Yazdır E-Posta
Çocuklarda Okuma Ä°steÄŸini Artırmak

'Okumanın yaşı yoktur.' Bu söz genellikle büyükler için söylenir. Böyle algılandığı için de, çocuklarımızın okuma problemi yokmuÅŸ gibi düÅŸünürüz. Oysa esas problem, çocukların okumaması veya çocuklara kitap okunmamasıdır. Anne-babalar çocuklarını nasıl eÄŸitecek? Kültürümüzü ona nasıl verecek? Kahramanlarımızı ve deÄŸerlerimizi nasıl tanıtacak? Mevcudattaki güzelliÄŸi, yardımlaÅŸmayı, çeÅŸitliliÄŸi ve sayıca çokluk içindeki birliÄŸi, çocuÄŸa baÅŸka türlü nasıl anlatacak? EÄŸlence ihtiyacı nasıl karşılanacak? Çocuklar için hazırlanan kitapları onlara okumayan veya okutmayan kaç anne, çocuÄŸa basit bilgiler dışında bir ÅŸeyler verebilir? Anne-babalar ÅŸimdi bu sorulara cevap arıyor.
Okuma ciddiye alınmadığı sürece, çocuÄŸun iyi yetiÅŸtirilemeyeceÄŸini onlar da biliyor. Ancak pek çok anne-baba çocuÄŸa hangi yaÅŸta ne verileceÄŸini bilmediÄŸinden, seviyesinin üstünde bilgiler yükleyerek; onu okumadan, öÄŸrenmeden ve bilgi edinmeden nefret ettiririm endiÅŸesi taşıyor. O halde anne-baba, öÄŸretmen ve rehberlere düÅŸen vazife, çocuÄŸa kitap okumayı sevdirerek; doÄŸru kitapları, doÄŸru zamanda okutmaktır, diyebiliriz.

Okul öncesi dönemde kitap okuma

Pek çok anne-baba ÅŸu soruyla karşılaşır: ÇocuÄŸuma kitap okumaya ne zaman baÅŸlamalıyım? Bütün anne-babalar bilmelidir ki, okumaya baÅŸlamanın yaşı yoktur. Onunla kitap okumaya ne kadar erken baÅŸlarsanız o kadar iyi olur. Küçük çocuklara kitap okumak onlarla ilgilenmenin en güzel yollarından biridir. ÇocuÄŸun kiÅŸiliÄŸi büyük nispette bu yaÅŸ döneminde geliÅŸtiÄŸi için ona söylenen ve telkin edilen ÅŸeyler onun kiÅŸiliÄŸinin ÅŸekillenmesine tesir eder. Peygamber Efendimiz (sas)'in, çocuk doÄŸar doÄŸmaz kulağına ezan ve kamet okumayı tavsiye etmesi ve kendisinin de bizzat bunu uygulaması çok manidardır. Demek ki çocuÄŸun ruhunu beslemek için daha ilk günden baÅŸlayarak onun kulağına birÅŸeylerin söylenmesi ve onunla konuÅŸulması gerekmektedir. Bugün çocuk geliÅŸimi üzerinde çalışanların tespitleri de bundan baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildir.

Çocuk görmeye, renkleri ve ÅŸekilleri ayırt etmeye baÅŸladığında, onunla kitaplar aracılığıyla konuÅŸmaya geçebiliriz. Bir resim veya ÅŸekil çocuÄŸun ilgisini çeker. EÄŸer bir konuyu çocuÄŸa uygun bir resim, fotoÄŸraf veya ÅŸekille anlatırsak, iÅŸitme ve görme duyusunu birlikte kullanacağından, söylenen daha kalıcı olur. Bundan dolayı daha bebek iken; onu kucağımıza aldığımızda resim kitabını açarak hem resmi ona gösterir, hem de resimle ilgili konuÅŸmalar yaparsak, onu kitapla erkenden tanıştırmış oluruz. Bu uygulama, anne-babaya yakın temas sebebiyle çocuÄŸa sevildiÄŸini hissettirmenin yanında, dil geliÅŸimi ve anne-baba ile diyalog kurma bakımından da faydalı olur. Daha büyük bir fayda ise, erken yaÅŸta çocuÄŸun hayatına kitabın girmesi ve kitaba karşı alâkanın uyanmasıdır. Artık kitap onun için sıcak bir arkadaÅŸ olur ve okuma sürekli bir ihtiyaç haline gelir. Victor Hugo'nun dediÄŸi gibi, 'Okuma ihtiyacı barut gibidir, bir kere tutuÅŸunca artık sönmez.'
Batı, okul öncesi döneme ait çocuk kitabı çeÅŸitliliÄŸi, kalitesi ve sayısı bakımından bizimle kıyaslanamayacak kadar ileridir. Ancak bizde de son yıllarda bu konuya daha fazla önem verilmekte ve bu sayede okul öncesi kitap ve dergi yayımcılığında takdir edilecek bir geliÅŸme yaÅŸanmaktadır. Bu kitapların çocuklara ulaÅŸtırılması ve okunmasında okul öncesi eÄŸitim kurumları önemli rol oynamaktadır. Pek çok anne-babanın çocuk yetiÅŸtirme hususunda bilgisiz veya ilgisiz olduÄŸu dikkate alındığında, ülkemizdeki problemin sadece kitap yayımlama olmadığı, bunun yanında anne-babalara rehberlik hizmetinin de çok eksik olduÄŸu söylenebilir.
Okul öncesi dönemde anne-baba her gün çocuÄŸa kitap okuduÄŸunda onun kelime hazinesi geniÅŸler, düÅŸünme kabiliyeti ve buna baÄŸlı olarak zekâsı geliÅŸir. Dinlemeyi ve konuÅŸmayı öÄŸrenir. Kitap okumayı seven bir fert olarak yetiÅŸir. Hikâye okunurken o sık sık soru sorar. Çocuk soru sorarak öÄŸrendiÄŸinden buna izin verilmelidir. O, kelimeler, hikâye kahramanları veya kitap hakkında konuÅŸmak istediÄŸinde hemen sözü kesilmemeli, konuÅŸması saÄŸlanmalıdır. Onun sorularına mantıklı, doÄŸru, tatmin edici cevaplar verilmelidir. Asla yalan yanlış ÅŸeyler söyleyerek soruları geçiÅŸtirilmemelidir. Çocuklar aynı hikâyeyi tekrar tekrar dinlemekten sıkılmazlar. Bildikleri hikâyeleri defalarca dinlemeyi sevdikleri gibi aynı kitabın tekrar tekrar okunmasını da severler. Bu iÅŸlem, kelimelere aÅŸina olmaya yardımcı olduÄŸu gibi kitapta verilmeye çalışılan mesajın akılda kalmasına da yarar.

Kitap ne saÄŸlar?

Çocuklarımız, ülkemizde en fazla ihmale uÄŸrayan, sadece kafalarına bilgi yüklenen ve televizyonun kuÅŸatması altında olan en kıymetli varlığımızdır. Okullarımızda öÄŸretimden eÄŸitime vakit ayrılamadığı, çocukların kelime daÄŸarcığının yeterince geliÅŸmediÄŸi, dürüst yaÅŸama biçiminin öÄŸretilmediÄŸi, çocuÄŸun iyi ve kötü davranışı ayırt edemediÄŸi, kimin iyi insan olduÄŸunu tanıyamadığı, hangi insanlarla dost olacağını bilemediÄŸi, pek çok eÄŸitimci ve ebeveyn tarafından dile getirilmektedir. Aile veya öÄŸretmen bütün bu açıkları kitapla kısmen veya tamamen kapatabilir. Kitap, çocuk eÄŸitiminin en önemli aracıdır. Çocuklara kültürümüzü kitaplarla veririz. Kitap; anne kadar önemlidir, diyemeyiz ama, anne çocuÄŸa ne veriyorsa kitaplar da onları verebilir ve vermelidir. Kitaplar dilin kullanımını geliÅŸtirir ve yaÅŸama tarzlarını öÄŸretir. Çocuklar kitapla insanları tanıyıp deÄŸerlendirebilir. Roman ve hikâyelerin akışı içinde insanların davranışlarını tanır. Buradan hareketle, hangi davranışa sahip insanlarla dost olunacağını ve hangi davranışlardan da uzak durulacağını sezer hale gelir.

Hayatla alâkalı problemleri ve onların çözümlerini kitaptan okuyan çocuk, kendi hayatında benzer bir problemle karşılaÅŸtığında ben bunun çözümünü biliyorum, der. Kitap insana hayal kurmayı; insanları, tabiatı, canlıları sevmeyi öÄŸretir. Ä°catlara ve teknolojiye merak uyandırır. Ä°nsanın kâinattaki yerini ve görevini bildirir. OkuduÄŸu hikâyeler ona karıncanın ezilmeyeceÄŸini, kuÅŸ yuvalarının bozulmayacağını, hayvanların aç ve susuz bırakılmayacağını, ormanların yakılmayacağını öÄŸretir. Yalan söylemenin kötülüÄŸünü, hırsızlığın, kavga ve savaşın çirkinliÄŸini vicdanında hissettirir. ÇocuÄŸa; nasihatle veremediÄŸimiz insanları sevme, karşılıksız iyilik yapma, cesaret, azim, mütevazilik, kendine hedef koyma, baÅŸarılı olmak için çalışma gibi deÄŸerleri, çocuk okuduÄŸu kitaplardaki kahramanları taklit ederek kendiliÄŸinden kazanır.
Kitap, aynı zamanda bir eÄŸlence aracıdır. Bilmece ve bulmacalar, zekâ oyunları ve fıkralar, çocuÄŸu; hem eÄŸlendirir, hem zihnini geliÅŸtirir, hem de ibretli dersler verir.

Okumanın gerekçesi

Okumanın gerekçesi, adam olup dünya nimetlerinden daha fazla pay almak deÄŸildir. Çünkü, çok okuyanlar az okuyanlara göre her zaman daha zengin ve daha varlıklı deÄŸildir. DiÄŸer yandan, dünyada ne olup bittiÄŸini anlamak için sadece gazete okumak da okuyucu olmak için yeterli deÄŸildir, gerekçesi olamaz, çünkü radyo ve televizyon bu hizmeti bize hiçbir zahmete katlanma gereÄŸi duymayacak ÅŸekilde sunmaktadır. Okumak, dünyayı algılayışımızla, hayata, kâinata ve insan olarak kendimize bakış açımızla alâkalıdır. Okumak, bir ÅŸeyleri keÅŸfetme duygusunun, insanın kendini, kendisinin varolma sebebini, Yaratıcısını anlama arzusunun ve kâinatın içindeki sırları açığa çıkarma heyecanının bir tezahürüdür. Kur'an ilk âyetinin "oku" emriyle baÅŸlamasının hikmeti de bu olsa gerektir. Ä°nsanın yaratanını bilmesi, kâinatın sırlarını ve kendini keÅŸfetmesi, ancak okumakla mümkündür.

ÇocuÄŸu, kitaba ve okumaya nasıl yönlendirebiliriz?

Okumayı sevdirmenin sihirli bir yolu yoktur. Bununla birlikte okumayı sevdirmek için deÄŸiÅŸik yollar denenebilir. Okul öncesi dönemde uygulanabilecek olan bazı metotlara yukarıda temas edilmiÅŸti. Ä°lâve olarak, deÄŸiÅŸik yaÅŸtaki çocuklara uygulanacak pek çok yol bulunabilir.
Her ÅŸeyden önce aile büyükleri evde devamlı olarak kitap okuyor ve kitaptaki konuları veya kahramanları ailedeki diÄŸer kiÅŸilerle paylaşıyorsa, bu ortamda yetiÅŸen çocuk, kitap okumaya ilgi duyar. Okuma, önce ailede baÅŸlar. Okuma bilmeyen çocuk bile kitabı eller, sayfaları açar, resimlere bakar, onlarla ilgili sorular sorar, âdeta yeme-içme gibi kitapla iç içe büyür. Kısaca okuma bizim hayat tarzımız ise, çocuk da okur.

Kitap bir bilgi aktarma aracı olarak gösterilmemelidir. Kitabın eÄŸlenceli ve sıcak yüzü ön plâna çıkarılmalıdır. Çocuk kitapla bir dost, bir arkadaÅŸ niyetiyle tanışmalıdır. ÇocuÄŸun ilgisini çekecek kitaplar, genellikle resimli hikâyeler, romanlar, bilmece, bulmaca ve fıkra kitaplarıdır. Bu kitaplarla karşılaÅŸan çocuk, onları oyuncak veya eÄŸlence aracı olarak görür. Bu yakınlık çocuÄŸu okumaya hazırlar.

Çocuklarla birlikte kitap okunmalıdır. ÇocuÄŸun okuyacağı kitabı birlikte okumak onun hoÅŸuna gider. Kitap okurken ses tonu kahramanlara göre ayarlanmalı ve okumaya canlılık kazandırılmalıdır. Hep anne veya baba okursa, bu çocuÄŸu sıkar. Bazen o okumalı anne-baba dinlemelidir. Bazı aileler uyku öncesi hikâye okumayı düzenli bir alışkanlık haline getirmiÅŸlerdir. Bu alışkanlık çoÄŸu ailenin uygulayabileceÄŸi pratik bir metottur.
Çocuk, kitap fuarları ve kitap satış merkezlerine de götürülmeli, burada kitapları inceleyebilmesi için yeterli zaman ayrılmalıdır. Tamamını olmasa bile, çocuk, ilgi duyduÄŸu kitapları kendisi seçmeli ve kendisi almalıdır. Ancak alınan kitaplar, çocuÄŸun yaşına uygun olmalıdır. Kitap üzerinde yaÅŸ grubunun yazılması okuyucuya kitap seçiminde büyük kolaylık saÄŸlar. Kitabın iyi bir dil, güzel resimler ve iyi bir baskıyla hazırlanmış olması gerekir.
Kitap okumayı sevdirme bakımından okul da önemli bir faktördür. Bu gâye ile günlük programa okuma saatleri konulabilir. Kitap okuma yarışmaları düzenlenerek, çok okuyanlara mükâfat verilebilir. ÖÄŸretmen çocuÄŸun okuduÄŸu kitap hakkında onunla konuÅŸmalı ve okuduklarını paylaÅŸmalıdır. Kantinlerde kitap satılması da teÅŸvik edilmelidir. Okullarda kütüphane olmalı fakat kitaplar dolaplarda kilitli olarak tutulmamalı, çocuk kitapla daima haÅŸir neÅŸir olabilmelidir.

Netice olarak, uygun yollarla yaklaşılırsa her çocuk kitap okumayı sever. Ancak baskıyla çocuÄŸa kitap okutulamaz. Okumayı sevdiremiyorsak, hiç olmazsa okumadan nefret ettirmeyelim. Çünkü okumadan nefret eden kiÅŸi, en uygun vasatta bile kitaba kolayca ısınamaz.

Prof.Dr. Harun AVCI

<Önceki   Sonraki>
MATEMATİKÇİ PULU
HÄ°PERBOLÄ°K UZAY
FOTO MATEMATÄ°K
C.Sequin Galeri
MATEMATİK AFİŞİ
G.W.Hart galeri
KARÄ°KATÃœR
M.C.Escher galeri
MATEMATÄ°K KÄ°TABI
MATEMATÄ°K FÄ°LMÄ°