mm arrow EÄŸitim makaleleri arrow Ã–ÄŸrenmenin 7 Prensibi
Öğrenmenin 7 Prensibi Yazdır E-Posta

ÖÄŸrenmenin 7 Prensibi


Åžu an kurumlarımızın çoÄŸunda hakim olan demode öÄŸrenim anlayışına göre, bilgilerin insanların kafalarına doÄŸrudan doÄŸruya depolanabileceÄŸi kabul edilmektedir. ÖÄŸrenme; bilgilerin, öÄŸrenenin zihnine transfer süreci olarak görülmekte, öÄŸretme ise; bu transferi tesirli kılacak ÅŸekilde paketleme iÅŸlemi ÅŸeklinde ele alınmaktadır. ÖÄŸrenme konusunda araÅŸtırmalar yapan IRL adlı bir enstitü, yeni bir yaklaşımla öÄŸrenmenin karşılıklı olarak dünyayı anlamadan ve zekânın tecrübeden ayırt edilemeyeceÄŸini vurgulamaktadır. Bu enstitü öÄŸrenme hakkında yedi prensip belirlemiÅŸtir.
1. ÖÄŸrenmenin içtimaî boyutu çok önemlidir.
Okullar ve iÅŸyerleri çoÄŸunlukla elemanlarını öÄŸrenmek veya içtimaî faaliyetler yapmak konusunda hatalı bir tercih yapmaya zorlar. Belli bir meslek sahibi yetiÅŸkinleri baÅŸarılı ve üretken kılan en önemli unsurlardan biri, iÅŸ hayatlarıyla içtimaî hayatlarını uygun hale getirme kabiliyetleridir. Bu insanlar, ÅŸahsiyetlerini ve içtimaî münasebetlerini, bilgileri ve topluma katkıları sayesinde geliÅŸtirirler. Halbuki onların toplumumuzdaki öÄŸrenci ve iÅŸçilerden farklı davranmaları beklenmektedir.

2.Bilgiler toplulukların hayatlarıyla uyumlu haldedir.
Bilgi, faaliyet ve içtimaî münasebetler birbiriyle çok sıkı irtibat halindedir. Bu, bir aile için de geçerlidir; bir ilmî araÅŸtırma grubu, bir spor takımı, bir müzik grubu veya bir tasarımcılar ekibi için de... MüÅŸterek bir giriÅŸim çerçevesinde bir araya gelen insanlar; iÅŸleri yapma, konuÅŸma, anlaÅŸma yolları geliÅŸtirip bu metot, prensip ve deÄŸerleri paylaşırlar. Bu oluÅŸumları, "icraat toplulukları" ÅŸeklinde tarif etmek mümkündür, zira elemanlar sadece üye olmakla kalmamakta, ortak iÅŸ yapma usullerini de kullanmaktadırlar. Her fert birçok icraat topluluÄŸuna üyedir ve üye olmak için gayret eder. Bu topluluklarda içtimaî münasebetler, faaliyetler etrafında teÅŸekkül eder; faaliyetler münasebetlere göre ÅŸekillenir, belli bilgiler ve uzmanlıklar fertlerin kimliklerinin bir parçası hâline gelir ve onların topluluktaki yerini belirler. MüÅŸterek bilgiler, bu faaliyetin temelini teÅŸkil ettiÄŸi için, öÄŸrenme; bir topluluÄŸa üye olma ve sosyal faaliyetlere katılma vasıtasıdır.

3. ÖÄŸrenme bir üyelik faaliyetidir.
ÖÄŸrenme, tek başına bir ferdin faaliyeti deÄŸildir, baÅŸkalarıyla birlikte iÅŸ yapmak için mühim bir vasıtadır. ÖÄŸrenmek; bir insanın yeni icraat topluluklarına girmesini, bunlara katkıda bulunmasını ve sürekli olarak yerini gözden geçirmesini mümkün kılar. Her öÄŸrenme faaliyeti, ferdin kimliÄŸinde ve toplulukla münasebetlerinde bir deÄŸiÅŸiklik meydana getirir. ÖÄŸrenme motivasyonunun artırılmasında, katılım arzusu ile bu katılımı mümkün kılan yeni bilginin rolü çok önemlidir. BaÅŸka bir ifadeyle, bir topluluÄŸun icraatına katılmak isteyen ve yapacağı katkıları deÄŸerli kılacak yeni ve önemli bilgilere sahip kiÅŸilerin öÄŸrenme motivasyonları yüksektir.

4. ÖÄŸrenme, pratik yapmaya dayanır.
Sınıflarda bilgi mücerret olarak sunulur ve öÄŸrencilerden bu bilgileri yine mücerret performanslarla sergilemeleri beklenir. Bilgiler, dünyada saf halde bulunmaz. Ä°nsanlar sabır ve gayretle, gözlem ve tecrübeyle bu bilgilere ulaşır. Ömür boyu öÄŸrenen, üretken bir insan; yeni durumlara kolayca adapte olup, her halini bir öÄŸrenme faaliyetine çevirebilen insandır. Ä°nsanlar yeni bir faaliyetle meÅŸgul olduklarında veya yeni ÅŸartlarla karşılaÅŸtıklarında, öÄŸrenmelerine devam edebilmelidirler. Bu da yeni durumun özelliklerini, daha önceden bildikleriyle iliÅŸkisini, nelerin öÄŸrenilmesi gerektiÄŸini ve üretken olmak için ne tür yeni bilgilere ihtiyaç olduÄŸunu tasavvur etmeyi gerektirir.

5. Katılma ve yetkilendirme ayrılmaz bir bütündür.
Fertler, kimliklerini bir topluluÄŸa yaptıkları katkıya göre algılar. Bir topluluÄŸa anlamlı bir katılım, o topluluÄŸun hayatına müspet olarak tesir eder. Dolayısıyla en büyük öÄŸrenme potansiyelini meydana getiren durumlar, katılımcıların anlamlı ve aktif roller aldığı durumlardır. Böyle durumlarda katılımcılar sadece kendilerini deÄŸil, bütün bir topluluÄŸa tesir edecek gerçek faaliyetlerle meÅŸgul olurlar.

6. ÖÄŸrenememe katılımdan uzak tutulmanın bir sonucudur.
ÖÄŸrenme, eriÅŸim ve imkânı gerektirir. Ä°nsanlar marjinal veya deneme kabilinden bir üyeliÄŸe maruz kaldıklarında öÄŸrenmekte güçlük çekerler. Katılımla ilgili imtiyazların sınırlandırılması, anlamlı katkılarda bulunma hakkını da sınırlar. Dolayısıyla yeni ÅŸeyler öÄŸrenme fırsatları ortaya çıkmaz. Ayrımcılık ve hariçte tutma davranışlarının, öÄŸrenmeye olumsuz tesiri çok büyüktür.

7. Toplumumuz ömür boyu öÄŸrenen insanlardan oluÅŸan bir toplumdur.
Ä°nsanlar, her zaman bir ÅŸeyler öÄŸrenmektedir, ancak öÄŸrendikleri bu ÅŸeyler her zaman kendilerine veya topluma faydalı deÄŸildir.

Ä°nsanlar, kendilerine icraat hakkı tanıyan ve anlamlı katkılarda bulunma yetkisi veren topluluklarda öÄŸrenirler. Bir öÄŸrenciyi, bir iÅŸ adamını, bir bilim adamını veya bir solisti motive eden iÅŸte bu duygudur.

Kaynak -IRL's Seven Principles of Learning: Challenging Fundamental Assumptions http://www.21learn.org/cats21S/prin.html

Yusuf ALAN

<Önceki   Sonraki>
MATEMATİKÇİ PULU
HÄ°PERBOLÄ°K UZAY
FOTO MATEMATÄ°K
C.Sequin Galeri
MATEMATİK AFİŞİ
G.W.Hart galeri
KARÄ°KATÃœR
M.C.Escher galeri
MATEMATÄ°K KÄ°TABI
MATEMATÄ°K FÄ°LMÄ°