mm arrow EÄŸitim makaleleri arrow Ã–ÄŸrenmeyi Öğrenmek
Öğrenmeyi Öğrenmek Yazdır E-Posta
İçerik İndeksi
Öğrenmeyi Öğrenmek
Algılama ve ogrenme metotları


Algılama ve öÄŸrenme metotları

Ä°nsanların algılama, düÅŸünme ve öÄŸrenme yöntemleri arasında önemli farklar vardır. Bunun sebebi her kiÅŸinin beyin yapısının farklı bir algılama ve öÄŸrenme sisteminde yaratılmış olmasıdır. YaÅŸanan olaylarla ilgili olarak insanların kiminde görüntüler, kiminde sesler, kiminde hissettikleri duygular, kiminde koku ve tatlar ön plâna çıkar. Ä°nsanlar yaÅŸadıklarını kendilerinde ön plâna çıkan yanlarıyla algılar ve zihinlerinde canlandırır.

Zihindeki varlık ve olaylarla ilgili tasavvurlar bilgiyi meydana getirir. Her fert kendine has bir mânâlandırma ve yorumlama yapar. Bu durum insanların öÄŸrenme ve hatırlama sistemlerinin farklı olmasından kaynaklanır. Ä°nsanların öÄŸrenme ve hatırlama sistemlerini bilmeleri, öÄŸrenmelerini kolaylaÅŸtırarak, hatırda tutmayı güçlendirir.

Aslında her insan farklı ÅŸekillerdeki algılama ve öÄŸrenme sistemlerinin hepsine sahip olmakla birlikte, her kiÅŸide bunlardan biri daha baskın durumdadır. Yani hadise ve varlıkların algılamasında bazı insanlarda onların görüntüsü, bazılarında sesi ve bazılarında dokunmayla oluÅŸan hisleri daha tesirli olmaktadır. EÄŸer bunlara ayrı birer isim vermek gerekirse, birinci gruptakilere "görüntüleri algılayan beyinler", ikinci gruptakilere "sesleri algılayan beyinler" ve üçüncü gruptakilere ise, "dokunmaları algılayan beyinler" denilebilir.



Görüntüleri algılayan beyinler

EÄŸer bir hadise veya varlığın sesinden ve diÄŸer hususiyetlerinden ziyade, kiÅŸinin zihninde onun görüntüsü kalıyor ve kiÅŸi daha sonra o hadise ve varlığı daha ziyade onun görüntüsüne ait ipuçlarından hatırlıyorsa, bu kiÅŸi, "görüntüleri algılayan beyin" tipine sahiptir. Bu kiÅŸilerin kullandıkları kelimeler ağırlıklı olarak görüntü ile alâkalıdır. Bir olayı veya durumu anlatırken onun görünüÅŸ özelliklerini ön plâna çıkartırlar. Meselâ, bir arkadaşını baÅŸkasına tanıtmak için uzun boylu, siyah saçlı, mavi gözlü gibi görsel niteliklerini söylerler. Görüntülerle düÅŸündükleri için hızlı konuÅŸurlar. KonuÅŸmalarına dikkat etmezler çünkü beyinlerindeki ÅŸekillere yetiÅŸmeye çalışırlar.

Beyin yapısının görüntüleri algılamasının yüksek olduÄŸunu öÄŸrenen fert, öÄŸrenme faaliyetini ÅŸemalara, grafiklere ve görünen unsurlara dayandırmalıdır. Kitap okurken, öÄŸrenmeleri gereken noktaların altını renkli kalemlerle çizebilir. Okudukları veya dinledikleri ile ilgili grafik veya ÅŸema çizerek daha kolay öÄŸrenebilir. Görüntüye dayalı öÄŸrenenlerde hayallere dalma çok görülür. Bundan dolayı dalgınlık ve dikkat eksikliÄŸi diÄŸer insanlara göre biraz fazladır. Kendilerine okudukları kitapla ilgili bir soru sorulduÄŸunda, sorunun cevabını düÅŸünürken, o cevabın yazılı olduÄŸu sayfanın görüntüsünü hatırlamaya çalışır.

Sesleri algılayan beyinler

Bu beyin tipine sahip kiÅŸiler, öÄŸrendikleri bilgilerin daha çok iÅŸittikleri seslerle ilgili yanını hatırlayabilir. Okumak yerine dinleyerek daha çabuk öÄŸrenirler. Bir ÅŸeyi kendileri öÄŸrenmek zorunda kaldıklarında, yüksek sesle okumayı tercih ederler. Kendilerine herhangi bir ÅŸey anlatıldığında, bir kez de kendi cümleleriyle tekrar ederler. Sesli düÅŸünmeyi severler. Aslında düÅŸüncelerini dile getirerek daha iyi öÄŸrenmenin çabası içerisine girerler.

Sözel ÅŸeylere daha çok alâka duyarlar. Söylenilen kelimeleri yıllar sonra hatırlayabilirler. Åžiir gibi konuÅŸur, konuÅŸmaktan zevk alırlar. Sözlerinin kesilmesinden hoÅŸlanmazlar. Bir arkadaşını anlattığında, onu kalın sesli, iyi konuÅŸan ÅŸeklinde sesle ilgili yanlarıyla tanıtırlar.

Sesleri algılayarak öÄŸrenenler, okudukları ÅŸeyi zihinlerinde yüksek sesle tekrarlarlar. Tek baÅŸlarına yüksek sesle kitap okumayı tercih ederler ve bu metotla okuduklarını daha çabuk kavrarlar. Bilgiyi dinleyerek veya arkadaÅŸlarıyla tartışarak daha iyi öÄŸrenirler. Gürültüden çabuk etkilenirler. Gürültülü ortamda öÄŸrenemezler, zihni dağıtıcı sesler onları çok rahatsız eder. Kendilerine bir soru sorulduÄŸunda çözüm aÅŸamalarını seslendirerek bir sonraki aÅŸamayı hatırlamaya çalışırlar. Bu beyin tipine sahip bir öÄŸrenci için en ideal öÄŸrenme metodu, dersi öÄŸretmenden dinlemektir.

Dokunmaları algılayan beyinler

Dokunduklarını daha çabuk algılayanlar çevrelerini hisleriyle öÄŸrenirler. YaÅŸadıkları her olay veya durum his dünyalarını etkiler ve onları hisleriyle hatırlarlar. KonuÅŸmaktan hoÅŸlanmazlar. Ä°nsanlarla iletiÅŸim kurarken dokunma duyularını kullanırlar. Ä°letiÅŸim kurdukları kiÅŸilerle fizikî temas kurmayı tercih ederler. Bir ÅŸeye dokunmadan onun hakkında karar vermek istemezler. Kitap okumaya baÅŸlamadan önce, kitaba dokunarak tanımaya çalışır, okuduÄŸu satırları iÅŸaret parmağını kullanarak takip ederler.

ÖÄŸrenme faaliyetinde bulunurken, dokunma duygularını aktif bir ÅŸekilde kullanırlar. Oturdukları sandalyenin sertliÄŸi, masanın yüksekliÄŸi ve okudukları kitabın ağırlığı üzerine yoÄŸunlaşırlar. Sessiz ve hareketsiz bir ÅŸekilde öÄŸrenme faaliyeti gerçekleÅŸtiremezler. Kitap okurken sık sık hareket ederler. Ellerini bir yere sürerler, ayaklarını sallarlar. Not tutarak daha kolay öÄŸrenirler. Çünkü not tutma esnasında kalemin sertliÄŸini, kalemin ucunun kâğıda temasını hissederler. Bu his onlarda bir duygunun oluÅŸmasına yol açar. Bu duygu o bilgiyi öÄŸrenmelerini kolaylaÅŸtırır. Bu özelliÄŸe sahip bir öÄŸrenci için en iyi öÄŸrenme yolu, not tutmaktır.

Adem DURMUÅž



<Önceki   Sonraki>
MATEMATİKÇİ PULU
HÄ°PERBOLÄ°K UZAY
FOTO MATEMATÄ°K
C.Sequin Galeri
MATEMATİK AFİŞİ
G.W.Hart galeri
KARÄ°KATÃœR
M.C.Escher galeri
MATEMATÄ°K KÄ°TABI
MATEMATÄ°K FÄ°LMÄ°