Geometri makaleleri arrow EÄŸitim makaleleri arrow EÄŸitimde Aktif Katılım
EÄŸitimde Aktif Katılım Yazdır E-Posta
Bir ülkenin en önemli meselesi eÄŸitimdir. Çünkü yönetim sanatı olarak ele alınan politika; sınırlı ve kıt kaynaklarla insanların isteklerinin karşılanmasına çözümler getiren ekonomi; kiÅŸi, kurum ve toplum arasındaki iliÅŸkileri inceleyen toplum bilimi; inanç, ideoloji ve deÄŸer sistemleri ile eÄŸitim sistemi arasında yakın bir iliÅŸki vardır. EÄŸitimin en büyük açmazlarından birisi, bu alanlarla ilgili amaçlara ulaÅŸmak için "nasıl bir toplum" ve "nasıl bir insan modeli" sorularına çok farklı cevaplar verilmesidir. Bundan dolayı eÄŸitimde, "ne öÄŸretilmeli" sorusu öncelikli olarak önem taşırken; "nasıl öÄŸretilmeli" sorusu da eÄŸitimin kalitesini yani eÄŸitimden beklenen hedefe ulaÅŸmayı doÄŸrudan etkilemektedir. Ne öÄŸretilmeli sorusunun cevabı, ağırlıklı olarak toplumun dünya görüÅŸü, inançları ve önem verdiÄŸi deÄŸerlerin izlerini taşır


Bir eÄŸitim kurumunda nasıl öÄŸretilmeli sorusunun cevabı gerçekten önemlidir. Ne öÄŸreteceÄŸimizi ne kadar iyi tespit edersek edelim, öÄŸrenci isteksiz ve öÄŸrenmeye karşı hevesi yoksa öÄŸrenme gerçekleÅŸmeyecektir. ÖÄŸrencinin zekâ kapasitesinin yüksek olması bile bu sonucu deÄŸiÅŸtirmeyecektir. Hattâ, öÄŸrenme isteÄŸi ve hevesi olmayan zeki öÄŸrencilerin diÄŸerlerine göre daha baÅŸarısız oldukları tespit edilmiÅŸtir.

Türkiye'de ve yurt dışında okul açılmasını teÅŸvik ederek sivil organizasyonların eÄŸitime destek olmasını saÄŸlayan M.F. Gülen Hocaefendi bir gazetede yayınlanan sohbet deÄŸerlendirmesinde ÅŸöyle demektedir: "Eskiden medreselerde hakaika, tahlil ve terkibe kapalı "hafız-ı Kur'ân" yetiÅŸirdi, günümüzde de okullarda sadece "hafız-ı kimya", "hafız-ı fizik" vs yetiÅŸmekte. Ezbercilik muhakemenin önünde, zekâ doÄŸmalara baÄŸlı ve dumur yaÅŸamakta, buna karşılık ÅŸablonculuk her yerde önde gidiyor...

Ä°ÅŸte böyle bir ortamda, Einstein ruhlu insanlar bile olsa o ayarda dahiler yetiÅŸmeyeceÄŸi açıktır. Çünkü zemin, böyle insanların yetiÅŸmesine müsait deÄŸildir; kalıplar önceden konmuÅŸ ve ona uygun insanlar yetiÅŸtiriliyor. Öyle ki o ÅŸablonun dışına çıkanlar asi sayılıyor. Bu itibarla en baÅŸta, bu yanlışlığın düzeltilmesi gerekmektedir." Bu ifadelerden de anlaşıldığı gibi, eÄŸitimin kalitesini arttırmak için yeni yöntemler geliÅŸtirmek durumundayız.

EÄŸitim sonunda öÄŸrenme eyleminin gerçekleÅŸebilmesi için öÄŸrencinin konuya ilgisinin çekilmesi, merak uyandırılması, konunun zevkli ve eÄŸlenceli hâle getirilmesi gibi çeÅŸitli yollarla motive edilmesi gerekir. ÖÄŸrenme duygusu tahrik edilen ve uyarılan öÄŸrenci, bilgi edinmeye ve bilgisini geliÅŸtirmeye deÄŸer verir, bundan zevk alır, öÄŸrenmek için özel bir dikkat ve çaba harcar, öÄŸrenmeyi diÄŸer etkinliklere yeÄŸler.

Dünyanın pek çok ülkesinde olduÄŸu gibi bizim eÄŸitim sistemimizde de yaygın olan ders iÅŸleme ÅŸekli, öÄŸretmenin bilgiyi seminer ÅŸeklinde öÄŸrenciye aktarmasıdır. Temelde yazılanı ve söyleneni aynen kabul etmeye dayalı olan bu sistemde öÄŸrenci "pasif alıcı" durumundadır. Pasif alıcı durumunda öÄŸrencinin genelde yapacağı ÅŸey, bilgiyi hafızasına kaydetmek, yani ezberlemektir. Ezberlemenin öÄŸrenme ile sonuçlanması düÅŸük bir ihtimal olarak kabul edilmektedir. ÖÄŸrenmenin olabilmesi için, pasif alıcı durumundaki öÄŸrencinin "aktif katılımcı" durumuna getirilmesi gerekir. Bu ÅŸekildeki bir eÄŸitim sistemi "aktif eÄŸitim" olarak adlandırılmaktadır.

Bugün bazı eÄŸitim kurumlarında "aktif eÄŸitim" yöntemi uygulanmaktadır. Bu yöntem, öÄŸrenciye düÅŸünmeyi, öÄŸrenmeyi, sorgulamayı, bilgi kaynaklarına ulaÅŸmayı, sebep-sonuç arasında iliÅŸki kurmayı öÄŸreten bir yöntem olarak kabul edilmektedir. Günümüzde bilgi çok hızlı artmakta ve yenilenmektedir. Bilgi kaynağı olarak kitap yeterli gelmemektedir. Geleneksel eÄŸitimde, özellikle çoktan seçmeli test tekniÄŸine göre yetiÅŸen öÄŸrenci, parça hâlindeki bilgiyi birleÅŸtirememekte ve bu nedenle meslek hayatında, kiÅŸiliÄŸinin geliÅŸmesinde ve bilgiye dayalı dünya görüÅŸünün oluÅŸmasında okuduÄŸu bilgiyi kullanamamaktadır.

Bunlar gibi olumsuz sebeplerden dolayı, bilginin öÄŸrenciye konferans tarzında aktarılması, bilginin ezberlenmesi ve öÄŸrenmenin test tekniÄŸiyle deÄŸerlendirilmesine dayanan geleneksel eÄŸitim yöntemi yerine aktif eÄŸitim tercih edilmeye baÅŸlanmıştır. Böylece, birey ve toplumların düÅŸünmeyi, iÅŸ birliÄŸi yapmayı, proje üretmeyi, geniÅŸ pencereden bakmayı ve doÄŸrunun deÄŸiÅŸebileceÄŸini kabul ederek sorgulamayı öÄŸrenmesi hedeflenmektedir.

Aktif eÄŸitim ne deÄŸildir? Bazı öÄŸretmenler belli konuları bir öÄŸrenci veya öÄŸrenci grubuna vermekte ve o konuyu sınıfa öÄŸrenci anlatmaktadır. Bu aktif eÄŸitim deÄŸildir. DiÄŸer yandan aktif eÄŸitim öÄŸretmenin önemini azaltmaz, aksine daha da artırır. Bu yöntem geleneksel yöntemin tamamen ortadan kaldırılması anlamına da gelmez, gerektiÄŸinde o yola da baÅŸvurulur. Aktif eÄŸitim için öÄŸrencinin bir yetiÅŸme süreci geçirmesi gerekmez. Ancak öÄŸretmenin belli bir konuyu iÅŸlerken öÄŸrencinin nasıl aktif katılım saÄŸlayacağı hususunda önceden hazırlık yapması gerekir.

Aktif eÄŸitim çeÅŸitli elemanlardan oluÅŸur ve konuya göre bunların bazıları birleÅŸtirilerek birlikte kullanılırlar.

Aktif eÄŸitimin merkezinde öÄŸrenci vardır. Bu sistemde öÄŸretmen ders konusunu anlatmaz, o daha ziyade yönlendirici, yol gösterici, öÄŸrenme ortamını hazırlayıcı, öÄŸrencilerin rahatça danışabileceÄŸi bir rehber olarak eÄŸitim ve öÄŸretimin yolunda gitmesini saÄŸlar. ÖÄŸrenci pasif durumda deÄŸil, katılımcıdır. Konu bir soru, bir problem, bir olay olarak ortaya konur veya alternatif tezler ileri sürülür. ÖÄŸrenci bunlarla ilgili kaynakları da inceleyerek konu üzerinde düÅŸünür ve fikir üretir.

Tartışma ortamında kendi düÅŸüncelerini ortaya koyar ve onları savunur. Karşıt fikirler gündeme geldiÄŸinde, kendi eksikliÄŸini tamamlamak için daha fazla bilgi edinme ve mantık yolu ile cevap arama hevesi uyanır. Ortaya atılan soru veya alternatif tezler, yeni bilginin öÄŸrencinin mevcut önbilgisine eklenmesini ve mantık bağının kurulmasını kolaylaÅŸtırır. Özellikle, tarih, sosyoloji, felsefe, ekonomi, insan iliÅŸkileri ve toplum yönetimi gibi sosyal konular soru sorup tartışarak iÅŸlenmeye son derece uygundur. Ä°nsanı yücelten tutum ve davranışlar, toplumu ayakta tutan deÄŸerler okulda tartışılarak ve yaÅŸanarak daha iyi öÄŸrenilir ve benimsenirler.

Çünkü bu konularda öÄŸrencinin bir önbilgisi vardır ve pek çok öÄŸrenci fikir üretebilecek, karşıt fikri tartışabilecek ve kendi görüÅŸünü savunabilecek potansiyele sahiptir. Bilginin tanımı ve bilgi kaynaklarının ne olduÄŸu, ailenin toplum düzenindeki önemi, yönetim ÅŸekilleri gibi konular hakkında her öÄŸrenci bir fikre sahiptir. Bu konuların tartışmalı olarak iÅŸlenmesi konuya ilgi çekilmesini saÄŸlayacak ve düÅŸünme faaliyetini hızlandıracaktır. Böylece konu deÄŸiÅŸik açılardan ele alınıp tartışılacak ve daha rahat benimsenecektir. EÄŸer öÄŸrencinin sınıfta aktif katılımı saÄŸlanırsa, ona ifade özgürlüÄŸü verilmiÅŸ olur ve böylece hür düÅŸünce geliÅŸir. ÖÄŸrenciler fen bilimlerini, örneÄŸin bir biyolojiyi de bu yöntemle daha iyi öÄŸrenebilir.

Burada öÄŸrencilerin aklına takılan her soruyu çekinmeden sorabilmesine ve düÅŸüncelerini açıklayabilmesine imkân verilmesi son derece önemlidir. Bundan dolayı öÄŸrenci öÄŸretmene soru sormaktan korkmamalıdır. Soru sormak öÄŸrenmenin ve düÅŸünmenin baÅŸlangıcıdır. Soru iki amaçla sorulur; ya iyice emin olmadığı bir konuda bilgisini doÄŸrulamak veya doÄŸrusu ne ise onu öÄŸrenmek ya da belli bir bilgi zemini üzerinde daha yüksek, daha doÄŸru bilgiler elde etmek için. Her iki hâlde de soru bilgiye götürür. Mevlana, Mesnevi adlı eserinde "soru, bilginin yarısıdır" demektedir. O nedenle, öÄŸrencinin soru sorması, mümkün olduÄŸu kadar teÅŸvik edilmelidir.

ÖÄŸrenci, aktif konumuyla hayatta kendisine hep lâzım olacak olan soru sorma, cevap verme, topluluk içinde tartışma, belli bilgiler üzerine kendi düÅŸüncesini kurabilme becerilerini kazanır.

Aktif eÄŸitim ekip çalışmasına önem verir. ÖÄŸrenciler, küçük takım veya ekipler kurup bir grubun üyesi olduklarında, bireysel durumdaki öÄŸrenmelerine göre daha iyi öÄŸrenirler. Çünkü, grup üyesi bir öÄŸrenci, ait olma ve güç kazanma gibi bir duyguya sahip olur. Ait olma ve güç kazanma duygusu, insanın yaratılışında olan ve tatmin edilmesi gereken bir duygudur. Grup çalışması bu ihtiyacı karşılamaya da yaradığından, öÄŸrenme daha zevkli hâle gelir. Ayrıca öÄŸrenci grup içinde kendini önemli biri olarak hisseder ve önemini hissettirmeye çalışır.

Sporda, müzikte, tiyatroda zevkle daha çok çalışıp baÅŸarı elde etmenin önemli bir nedeni, takım olarak birlikte çalışma ve birbirlerine yardım etme gereÄŸine inanılmasıdır. ÖÄŸretmen de sınıfı gruplara ayırarak takım çalışması yaptırabilir. Sınıfta 6-7' li gruplar oluÅŸturulduktan sonra, konu ve onunla ilgili materyal gruplara dağıtılır.

Önce her öÄŸrenci konu ile ilgili sorulara bireysel olarak 10-15 dakika gibi bir sürede cevap bulmaya çalışır ve bunu kâğıda yazar. Sonra grup üyeleri yine 10-15 dakikalık bir süre içerisinde bireysel cevapları tartışarak birleÅŸtirir ve ortak cevaplarını bir kâğıda yazarlar. Bu kâğıtlar sınıfın deÄŸiÅŸik yerlerine asılır ve her birey dolaÅŸarak bunları okur. Daha sonra grup sözcüleri cevaplarını kısaca sunar ve öÄŸretmenin de katılımıyla cevaplar tartışılır.

Grup çalışmasından ortak akıl doÄŸar, sinerjik enerji açığa çıkar. Dünyanın büyük bir beyin hâline geldiÄŸi günümüzde, bunun bir parçası hâline gelebilme, grup çalışmasıyla öÄŸrenilebilir. Grup çalışması aynı zamanda toplumsal bilinç kazandırır. Bilgiyi paylaÅŸma ve ortak akıl üretme becerisini kazanan birey "sadece ben kazanayım", "hepsi benim olsun" gibi olumsuz tutumlar yerine "hep beraber kazanalım", "kazandığımızı paylaÅŸalım", "hepimizin olsun" gibi olumlu tutumlar edinmeye baÅŸlar.

Bugün bazı okullar internet aracılığıyla, sınıf duvarlarını aşıp çeÅŸitli illerdeki, hattâ çeÅŸitli ülkelerdeki öÄŸretmen ve öÄŸrencilerle buluÅŸarak iÅŸbirliÄŸine dayalı öÄŸrenme, proje tabanlı öÄŸrenme gibi ortak öÄŸrenme metotları geliÅŸtirmeye çalışmaktadırlar. Mill" EÄŸitim Bakanlığı ve Dünya Bankası'nın ortak çalışmalarıyla yürütülen "GeliÅŸim Ä°çin Dünya BaÄŸlantıları =World Links For Development" projesi çerçevesinde proje tabanlı ve iÅŸbirliÄŸine dayalı öÄŸrenme yöntemleri uygulanmaya baÅŸlanmıştır.

Aktif eÄŸitim proje tabanlı ve problem çözmeye dayalı öÄŸrenime önem verir. Her ders, öÄŸrencinin kısa sürede veya uzun dönemde karşılaÅŸacağı bir problemle iliÅŸkilendirilebilir. ÖrneÄŸin, hemen hemen her kiÅŸi iyi bir mektup ve iyi bir dilekçe yazma, bir isteÄŸini veya bir ÅŸikâyetini bir medya kurumuna yazılı olarak iletme, günlük tutma gibi çeÅŸitli amaçlar için düzgün yazı yazma ihtiyacı duyar.

Bunlar aslında, her bir öÄŸrencinin çözmesi gereken problemleridir. Dilbilgisi dersi, problem çözmeye yönelik iÅŸlenirse, öÄŸrenme daha kolay gerçekleÅŸebilir. Bunun için öÄŸretmen teorik olarak vermek istediklerini kısaca seminer ÅŸeklinde verdikten veya grup çalışmasıyla konuyu iÅŸledikten sonra, öÄŸrenciden kendisinin kaleme alacağı mektup, günlük gibi bir yazıda bu bilgileri kullanmasını ister. Bu bir ev ödevi ÅŸeklinde de olabilir. Daha sonra, sınıfta 5-6'ÅŸar kiÅŸilik gruplar oluÅŸturulur ve her grup kendi üyelerinin ödevlerini deÄŸerlendirir. Daha çok ve daha dikkatli çalışmayı teÅŸvik etmek ve özendirmek için önce her gruptaki en iyi ödev seçilir ve sınıf panosuna asılır.

Sonra bunlar arasından da en iyisinin seçimi her gruptan bir üyenin katılmasıyla yapılabilir. Dilbilgisi dersinin bu ÅŸekilde iÅŸlenmesiyle, öÄŸrenciler ileride karşılaÅŸacağı bir problemi çözmeye yardım edecek bilgi ve beceriyi birbirlerine yardım ederek ve yarışarak kazanırlar.

Proje tabanlı öÄŸrenme de hem sosyal bilimler hem de fen bilimlerindeki çeÅŸitli konulara uygulanabilen aktif bir yöntemdir. ÖÄŸrencilere tükenmekte olan hayvan nesillerinin korunması, hayvanat bahçesi kurulması, erozyonun önlenmesi, çeÅŸitli atıkların geri dönüÅŸümü, kültürler ve dinler arası diyalog, halk hikâyeleri projesi gibi projeler verilebilir. Bu yöntemde de öÄŸrenciler proje çalışmalarını grup hâlinde yürütür.

Projenin yürütülmesi için hangi verilerin toplanması gerektiÄŸi, ilgili kaynaklar incelenerek öÄŸrenciler tarafından belirlenir ve öÄŸretmenle tartışılır. Bu verilerden bulunabilecek olanları öÄŸrenci kendisi bulur, temin edilmesi güç olanlar ise öÄŸrenciye hazır olarak verilir. Bu veriler gerçek olmayan, türetilmiÅŸ veriler de olabilir. Bu verilere göre öÄŸrenciler grup hâlinde aÅŸama aÅŸama projeyi tamamlarken, her aÅŸamayı sınıfta tartışırlar. Bu sayede her grup projesinin hatalı ve eksik yönlerini tanıma fırsatı bulur. Bu yöntem, öÄŸrencinin çeÅŸitli kaynaklardan konu hakkında bilgi toplamasını ve bu bilgileri bütünleÅŸtirmesini öÄŸrettiÄŸi gibi proje hazırlama ve tamamlama becerisi de kazandırır.

Sonuç olarak, sadece fiziÄŸi, kimyayı, biyolojiyi, tarihi vs ezberleyen deÄŸil, o bilgileri sentezleyip yeni terkipler yapan, onları hayata uygulayan, grup çalışmasıyla güç oluÅŸturan, iletiÅŸim becerileri olan, sürekli öÄŸrenen, öÄŸrendiÄŸini deÄŸerlendiren insanlar yetiÅŸtirmek için okullardaki mevcut eÄŸitim sisteminin ciddi ÅŸekilde sorgulanması gerekmektedir. Tek tip insan yetiÅŸtirmek için oluÅŸturulan kalıplar yırtılmalı, öÄŸrencinin eÄŸitime katılımı saÄŸlanmalı ve ekstrem fikirlere özgürlük tanınmalıdır ki topyekün geliÅŸme olsun ve dâhiler ortaya çıksın.

Prof.Dr. Harun AVCI

<Önceki   Sonraki>
MATEMATİKÇİ PULU
HÄ°PERBOLÄ°K UZAY
FOTO MATEMATÄ°K
C.Sequin Galeri
MATEMATİK AFİŞİ
G.W.Hart galeri
KARÄ°KATÃœR
M.C.Escher galeri
MATEMATÄ°K KÄ°TABI
MATEMATÄ°K FÄ°LMÄ°