gg arrow EÄŸitim makaleleri arrow Okullardaki Åžiddet
Okullardaki Åžiddet Yazdır E-Posta

Okullardaki Åžiddet

Okullardaki eÄŸitim, aileyi terbiye ve arkadaÅŸ çevresindeki faziletlerle takviye edilmediÄŸi an; çocukların ve gençlerin dostları çete üyeleri, barınakları da ıslah evleri veya hapishaneler olur. Bugün ABD’de, okullara her gün yaklaşık 200 bin silahın getirildiÄŸi tahmin edilmektedir. Her yarım saatte bir öÄŸrencinin vurularak öldürülmesi ise, bu tahmini destekleyen ibretli bir gerçektir. DiÄŸer ülkelerde de benzer problemler mevcuttur. Peki eÄŸitim yuvalarının büyük bir kısmının savaÅŸ alanı haline gelmesini pedagog ve sosyologlar nasıl yorumlamaktadır?

Wisconsin-Milwaukee Üniversitesi’nde eÄŸitim profesörü olan Alex Molnar ve aile terapisti Barbara Lindquist’e (1995: 50) göre bu “ÅŸeytan tüyü”, ÅŸu sebeplerden kaynaklanmaktadır:

1. Sefalet: SanayileÅŸmiÅŸ ülkeler arasında en yüksek çocuk sefaleti nispeti ABD’dedir.

2. Aile ortamından kopukluk: UyuÅŸturucu bağımlısı ve tâcize temayüllü, ebeveynleriyle geçinemeyen çocuklar, çareyi çetelere sığınmakta bulmaktadırlar.

3. Çocuklara yapılan tacizler: Ä°statistiklere göre, çocuk katilleri ve mütecavizlerin çoÄŸu kendi anne ve babalarıdır.

4. Åžiddet ihtiva eden kültür: Medyadan siyasete kadar toplumu ÅŸekillendiren bütün unsurlar, gerilim ve ÅŸiddete prim vermektedir.

5. Materyalist kültür: Haktan ziyade güç, faziletten ziyade menfaat ve benliÄŸin ağır bastığı bir kültürde, insanların ruh saÄŸlıklarının bozulmaması mümkün deÄŸildir.

6. Baskı ve olumsuz rekabet: Anne ve babalar çocuklan için yaptıkları ÅŸeylerin karşılığını istemektedir. Bu baskı altında yetiÅŸen çocuklar da hayatı hep cidal olarak görmekte, hırstan ve olumsuz rekabetten kurtulamamakta ve çoÄŸu zaman yaÅŸadıkları ümitsizliklerle, anti sosyal davranışlar sergilemektedir.

‘Mermilerin uçuÅŸtuÄŸu
KardeÅŸlerimin öldürüldüÄŸü
Caddelerde ve kırlarda
KoÅŸup saklanalım.”


ABD’de yaÅŸayan çocukların dillerinde artık bu ÅŸarkılar vardır. Åžiddet ortamında yetiÅŸen çocuklar, geleceÄŸe ümitle bakmak yerine, günlerini kurtarmak zorundadır. Bunlar psikolojik yetimler, ÅŸiddet ve isyanın yavrularıdır. Kendilerini beslemeyen eli ısırmaktadırlar (Brendtro ve Long, 1995: 52).

David Levy ve Luretta Bender’in tespitlerine göre, saÄŸlıklı bir karakter geliÅŸiminin gerçekleÅŸmediÄŸi yetimhanelerde sevgiden mahrum kalmış, ÅŸefkate susamış kiÅŸilikler ortaya çıkmakta ve deÄŸerler benliklere mal edilememektedir.

Anti sosyal davranışların en önemli sebeplerinden biri de budur. Günümüzde, belki yetimhaneler tarihe karışmıştır, ancak yetiÅŸkinlerden kopuk bir çocuk ordusu vardır. BoÅŸanma, taciz, sefalet, uyuÅŸturucu gibi sebepler yüzünden tam bir keÅŸmekeÅŸ ortamında yaÅŸayan yetiÅŸkinler, çocuklarına gereken ÅŸefkati gösterememekte, onlara yeteri kadar vakit ayıramamakta ve saÄŸlıklı bir karaktere sahip olabilmeleri için onlara yardım edememektedirler. Ailelerin bu ihmalini telafi etmek için okullar yetersiz kalmakta, hapishaneler bu vazifeyi görmeye çalışmaktadır.

 

Kalb ve kafa bütünlüÄŸüne sahip olarak, ahlâk ve faziletle donatıldığında bir milletin en önemli güç ve hamle kaynağı olabilecek gençler, nükleer santraller gibidirler ; gerekli ihtimam gösterilmezse o milleti mahvedecek bir atom bombasına dönüÅŸmeleri mukadderdir.



Åžiddet vak’alarına karşı ne çeÅŸit tedbirler alınıyor?

ABD’deki çoÄŸu eyalet, okullardaki ÅŸiddet hadiselerini önlemek için özel projeler geliÅŸtirmiÅŸtir. Mesela Chicago’da 120’den fazla polis, okullarla ilgilenmektedir. Ayrıca gönüllü velilerden oluÅŸan bir grup da okullarda nöbetçilik yapmaktadır. Bu okullarda alınan diÄŸer tedbirler ise ÅŸu ÅŸekildedir:

1. Koridorlarda ve yemekhanede 24 saat aktif emniyet kameraları (Bu kameralar sayesinde çete kavgalarının sayısında önemli bir düÅŸüÅŸ olmuÅŸtur).

2. Dürüstlük, fedakârlık gibi deÄŸerlerin ve ulvi kavramların müzakere edildiÄŸi karakter eÄŸitimi programları.

3. Akranlarla yapılan müzakereler (Aynı yaÅŸlardaki öÄŸrenciler, aralarındaki ihtilafları diyalog kurarak gidermeye çalışmaktalar).

4. Küçük problemleri büyümeden çözmek için hazırlanan “öÄŸrenim merkezleri.”

5. Erkek öÄŸrencilerin terbiyesi için erkek öÄŸretmen ve polis memurlarından oluÅŸan özel kurs grupları (Muhtemelen kızlara nazaran ÅŸiddete daha çok eÄŸilimli oldukları için).

6. Çocukların haysiyet sahibi olmaları, geçmiÅŸleri ve kültürleriyle iftihar etmeleri ve baÅŸkalarına saygılı olmaları için tertiplenen faaliyetler.

7. Çocukları disipline alıştırmak için alınan tedbirler (giyim, temizlik ve tertibe dikkat etmek vs.)

8. Bıçak ve tabanca gibi silahlara karşı metal detektörler.

Peki bu tedbirler ne kadar tesirli olmaktadır? Webster’in (1993) yaptığı bir araÅŸtırmaya göre, bu programların çoÄŸu, uzun vadeli çözümler getirmekten uzaktır. Sadece okul yetkilileri ve politikacılar için siyasi bir perde fonksiyonları vardır.

Bu programların gerçekçi olmamasının bir sebebi de dayanışma ve iÅŸ birliÄŸi içinde bir tahsil hayatından ziyade, rekabetçi ve ferdi öÄŸrenimi vurgulamasıdır. Halbuki tesanüdün yabancısı olan öÄŸrenciler, okul arkadaÅŸlarına da ecnebileÅŸirler. Åžiddetin önemli bir kaynağı da bu tür bir yabancılaÅŸmadır.

Bu yüzden münazara türü çalışmalara yeni bir çehre kazandırılmalıdır. Muhalif fikirleri savunan taraflar, sentez ve uzlaÅŸmanın da yollarını aramak, hakkın hatırı için nefsin hatırını kırmasını öÄŸrenmelidirler. MüÅŸterek öÄŸrenim baÅŸarıyı ve motivasyonu artırır, kritikler yaparak düÅŸünmeyi ve farklı perspektiflerden yaklaşımlar yapmayı geliÅŸtirir. Bu tür istidatları geliÅŸen öÄŸrenciler, ihtilaflarla yüzyüze geldikleri zaman, siyah-beyaz mantığını kullanmak, yani “ben haklıyım, sen haksızsın” demek yerine, muhatabı anlamak, müsamaha ve mutabakat yolunu tercih ederler.

Tabii bu tür faziletlerin kalıcı olması hiç de kolay deÄŸildir. ABD’de sigara içilmesini azaltmak için 30 yıl, içkili araba kullanımına bir çözüm bulmak için ise 20 yıl çalışılmıştır. Okullardaki disiplini saÄŸlamak için dokuz eyaletin dayaÄŸa izin vermesi, bu konuda ellerinden gelen her ÅŸeyi yapmakta olduklarının bir alametidir. (Dill ve Haberman, 1995: 69)

Aslında dayak, metal detektörler, kameralar ve kuru bilgiler taassubu, ırkçılığı, nefreti, suçu ve ÅŸiddeti önleyemez. Zeka, teknoloji ve servet de yetersizdir. Hırs, bencillik ve anarÅŸinin önüne, ancak ulvi hisleri inkiÅŸaf ettirerek, fazilet üzerinde tahÅŸidat yapılarak geçilebilir. Okulları kale haline getirmek çözüm deÄŸildir. ÖÄŸretmenler, idareciler, veliler, müstahdemler ve diÄŸer personel birer fazilet timsali olursa, öÄŸrenciler de benimseyecek modeller bulmuÅŸ olurlar.

Talebeler, hayatlarında hiç görmedikleri faziletleri temsil edemezler.

Her öÄŸrencinin alakaya ihtiyacı vardır. Sadece “iyi” öÄŸrenciler deÄŸil, mesele çıkaranlar da dinlenilmelidir. BoÅŸvermek kolaydır. Defterden silmek kolaydır. Hayat ucuz olduÄŸu zaman vurdumduymazlık kolaydır. Cezalandırmak da zor deÄŸildir. Güç olan bir ÅŸey varsa, o da imandan kaynaklanan bir ümit ve ÅŸevkle ruhi terbiyede sabır ve sebat göstermektir. Duvarlar deÄŸil, köprüler inÅŸa etmektir. (Curwin, 1995: 75)

Kaynaklar:

- Brendiro, L. ve N. Long (1995). “Breaking the Cycly of Conflict”, Educational Leadership. February.

- Curwin, R. L. (1995). “A Humane Approach ta Reducing Violence in Schools”, Educaıional Leadership. February.

- Dill, V.S, ve M. Haberman (1995). “Building a Gentler School”, Educational Leadership. February.

- Karen, R. (1994). Becoming Attached. New York: Warner Books.

- Lindquist, B. (1995) “Children Learn What They Live”, Educational Leadership. February.

- Webster, D. (1993). “The Unconvincing Case for School-Based Conflict Resolution Programs for Adolescents”, Health Affairs 12,4: 126:140.

Yusuf Bayram

<Önceki   Sonraki>
MATEMATİKÇİ PULU
HÄ°PERBOLÄ°K UZAY
FOTO MATEMATÄ°K
C.Sequin Galeri
MATEMATİK AFİŞİ
G.W.Hart galeri
KARÄ°KATÃœR
M.C.Escher galeri
MATEMATÄ°K KÄ°TABI
MATEMATÄ°K FÄ°LMÄ°