Neden kadınlar 1960-1970 cinsiyet devrimi ile Shere HITE’nin de dediÄŸi gibi sadece “orta malı, arzuların tatmin aracı olma” durumuna düÅŸmüÅŸler ve birkaç istisna dışında varlık gösterememiÅŸlerdir? Erkekle aynı sırada yetiÅŸtirilmiÅŸ ve aynı ideal ve yönlendirmeyle hep yardımcı pozisyonda olan kadınlar insani iliÅŸkilerin yoÄŸun olduÄŸu mesleklere talip olmuÅŸlarsa da daha da ileriye neden gidememiÅŸlerdir? Kız ve erkeklerin aynı sırada eÄŸitime tabi tutulmasının eskiden uygulanmayıp da ÅŸimdi uygulanıyor olması ve bu çıkmazı oluÅŸturmasını Anne MOIR “Tarihte ilk defa erkek ile kız aynı sırada ve aynı eÄŸitime tabi tutulmuÅŸtur” diyerek açıklıyor ve her iki cinsiyetin de becerilerini uygun alanlarda kullanamadığını söylüyor.

Kadın ve erkek arasındaki bu farklılık öyle sanıldığı gibi yüzeysel deÄŸildir. Bilakis toplumun birer ferdi olma açısından eÅŸit ama bunun dışında eÄŸer iki cinsiyet kıyaslanacaksa beceri ve kabiliyetlerde eÅŸitsizlikler görülmektedir. Bu durumu Anne MOlR “farklılıklar, kuÅŸkusuz daha derinlere inmektedir. Beyinde, beynin yapısında, önceliklerinde ve stratejilerinde yatmaktadır.

Bunlar da umutlarımızı, amaçlarımızı, becerilerimizi ve yeteneklerimizi yönlendirir. Farklılıkların üreme olgusuna indirgenmesi fikri, yalnızca ilmi gerçeÄŸi deÄŸil, aynı zamanda erkek veya diÅŸi insanlığımızı görmemezlikten gelmektir” diyerek ifade etmektedir. EÅŸitlik düÅŸüncesiyle alakalı da Alice ROSSI “ÇeÅŸitlilik biyolojik bir olgudur, oysa eÅŸitlik, politik, ahlaki ve toplumsal bir kavramdır” diyerek eÅŸitlik kavramının bilimselliÄŸine karşı kuÅŸkusunu dile getirmektedir.

EÄŸitim sürecinin anaokulu ve ilköÄŸretim gibi ilk döneminde erkek çocuklar pek baÅŸarılı olamıyor. Oysa ergenlik çağına gelince erkeklik büyük bir atılım göstererek, konuÅŸma ve yazma alanlarında kızlara yetiÅŸiyor ve matematiksel beceride onları aşıyorlar. Erkek IQ puanları, on dört-on altı yaÅŸ arasında hızla yükselir, oysa kızların IQ puanları bu yaÅŸlarda durgunlaşır, hatta bazen de düÅŸer.

Her ne kadar kızlar saymayı erkeklere oranla daha erken yaÅŸlarda öÄŸrenseler de -zaten her ÅŸeyi daha erken yaÅŸlarda öÄŸrenirler- erkekler kısa bir sürede matematiksel mantıkta daha üstün olurlar. Kızların matematikteki üstünlükleri zamanla basit toplama çıkarma iÅŸlemlerinden teorik seviyelere geçtikçe azalır. Yani beceride eÅŸitsizlik bütün zaman dilimlerinde, aralarındaki farkı netleÅŸtirerek devam eder.

John HOPKINS Üniversitesi, Boston’daki üstün yetenekli çocuklar arasında 1972 yılında bir yetenek araÅŸtırması yapmıştır. AraÅŸtırmaya on bir-on üç yaÅŸları arasında ve matematiksel yetenek ve sözel IQ açısından en yukarıdaki yüzde üçü teÅŸkil eden binlerce çocuk katılmış ve testin matematiksel bölümünde erkekler daha baÅŸarılı olmuÅŸtur. Erkeklerin kızlara karşı baÅŸarısı testin zorluÄŸuyla doÄŸru orantılı olduÄŸu ortaya çıkmıştır. Sekiz yüz erkekte 420 + puan alınan testlerde erkekler kızlara 1.5:1 oranında baÅŸarı saÄŸlamış, 500 + puanda bu 2:1 olmuÅŸ, 600 + da 4:1 ve en üst 700 + düzeyinde ise oran 13:1 olmuÅŸtur.

Açıktır ki cinsiyete baÄŸlı farklılıklar yaÅŸ ilerledikçe daha belirgin olmaktadır. Erkek hormonu göze dayalı uzay- mekan becerilerini pekiÅŸtirir, oysa diÅŸi hormonlar bu becerileri zayıtlatır. Bu yüzden de matematikte farklılıklar erkekler eriÅŸkin olduklarında daha da artar.