header image
Matematik Haberleri ArÅŸivi arrow Matematik haberleri arrow Futbolcu Burak Yılmaz: MatematiÄŸi hiç sevmedim Milliyet 2007
Futbolcu Burak Yılmaz: MatematiÄŸi hiç sevmedim Milliyet 2007 Yazdır E-Posta

Tigana'nın Serdar KurtuluÅŸ ve Bobo'da ne kadar ısrar ettiÄŸini ve ne denli haklı çıktığını görünce onun Burak'a da bir hayli inandığını hatırlayıp, kendimi sorgulama ihtiyacı duyuyordum. Ta ki Burak'ın BeÅŸiktaÅŸ TV'ye verdiÄŸi demeci öÄŸrenene dek: "Hayatım boyunca matematiÄŸi hiç sevmedim. Lisede de matematik derslerini anlamaz ve sınıftan kaçardım zaten"... 

Tabii ki Burak'ın bir kabahati yok, bu ülkede matematikten anlamamak, övünç kaynağıdır garip bir ÅŸekilde... Bir sürü sınıf arkadaşımız vardı matematikten "hiç çakmamakla" hava atan. Sonra da tonla iÅŸ arkadaşımız oldu tabii, "Aman, ben hesap kitap iÅŸlerinden hiç anlamam" diyen ve bununla gurur duyan... Zira bu insanlara matematik, rakamların birbiriyle sebepsiz yere çarpılıp bölünmesinden ibaret, gerçek hayatta uygulama alanı olmayan bir bilim olarak tanıtılmıştır. Oysa sanılanın tam aksine, hayatta karşılaşılan ve içinde hiç rakam olmayan birçok problemi çözmek, matematiksel düÅŸünme yeteneÄŸi gerektirir: Önce "Problemi anlamaya çalışma", ardından "Problemle ilgili verileri toplayıp deÄŸerlendirme, aralarında iliÅŸki kurma"... Sonra "Sezgisel tahminlerde bulunma, hipotez kurup teori geliÅŸtirme" ve nihayet "En güçlü çözümü bulup doÄŸruluÄŸunu sınama"...

Muhakeme
Matematikle yıldızı hiç barışmayan Burak Yılmaz'ın sahada (veya bütün bir futbol yaÅŸantısında) karşılaÅŸtığı problemleri çözmekte sıkıntı yaÅŸaması sürpriz deÄŸildir. Ve yine bu bilimle arası hiç hoÅŸ olmamış bir mimarın, doktorun, tarihçinin, gazetecinin de iÅŸini kusursuz yapamayacağı apaçıktır. Birkaç hafta önceki BeÅŸiktaÅŸ-Sivasspor maçında ekrana "isabetli ÅŸut" istatistiÄŸini, (2/5 ve 3/5 olması gerekirken) 5/2 ve 5/3 olarak yansıtan ve 90 dakika boyunca hatasını tekrar eden arkadaşımızın bize maçın ÅŸifresini sunmasını bekleyemezsiniz. Ya da Zico, "Avrupa maçlarının ardından takımın performansı düÅŸüyor" dediÄŸinde "10 maçta 6 galibiyet, 1 beraberlik ve 3 maÄŸlubiyet" alındığı istatistiÄŸini delil göstererek "Rakamlar, Zico'yu yalanlıyor" diye büyük bir gazetemizde haber yapan editörün (ve onun yöneticisinin de) ufkumuzu açacak sayfalara imza atamayacağı aÅŸikar (Zira Zico haklıdır, 10 maçta 19 puan, Fenerbahçe'nin genel ortalamasının altındadır)...
Ülkenin önemli bir futbol programında, memleketin önemli futbol adamlarından birisi "Bu ligin isabetli pas ortalaması yüzde 20 imiÅŸ" diyorsa, karşısındaki hoca da "Yahu yüzde 20 demek, 5'te 1 demek... Her 5 pastan sadece 1'i doÄŸru olursa, 4'ü yanlış demektir. Böyle bir ÅŸey olabilir mi?" diye düÅŸünmeden, rakamları hiç sorgulamadan kabul ediyorsa, onun futbolla ilgili (ve hayatla ilgili) analizlerinden de artık ÅŸüphe edersiniz. Aynı programda birkaç dakika sonra, "Hocam, son 5 yılda Türkiye'de ah vah denecek 14 bin pozisyon kaçmış" sözü de geçti ki, bu bilgiyi canlı yayında yorumcuların sorgulaması zordur, ama onlara o rakamları fısıldayanların da matematik ve futbol bilgisinden izleyici tereddüt duymuÅŸtur. Ä°ddiaya göre 5 yılda 14 bin, yani yılda 2 bin 800, yani maç başına yaklaşık 9 "ah vah" denecek pozisyon kaçmış! Bu ülkede bir maçta ortalama 2,5 gol atılıyor zaten... Her maçta 9 tane de "ah vah" denecek pozisyon kaçabilir mi? Her maçta 11-12 net pozisyon olur mu? Siz rakamları böyle hoyratça ve hiç muhakeme etmeden dillendirirseniz, sizin verdiÄŸiniz baÅŸka herhangi bir bilgi güvenilir olabilir mi? Veya siz bir gün "Ä°ngiltere'deki maçlara bakıyorum da, Türkiye'de futbolun kalitesi çok düÅŸük" dediÄŸinizde birisi çıkıp size, "Ben de Ä°ngiltere'deki gazetelere, televizyon programlarına bakıyorum, Türkiye'de yazarlığın, yorumculuÄŸun kalitesi daha da düÅŸük" demez mi?
***
Hiç ÅŸüpheniz olmasın ki, dünyanın en iyi yazarları veya kainatın en gözde ressamlarının da baÅŸarılarında matematiksel düÅŸünmenin yeri çok büyüktür. Ahmet Ümit, o fevkalade polisiye romanlarını, Sezen Aksu dilimizden düÅŸmeyen ÅŸarkılarını yazarken matematiksel düÅŸünme yeteneÄŸinden faydalandılar. Beethoven'ın matematiÄŸi, Pisagor'dan çok çok geride deÄŸildi, muhtemelen Alex de Souza'nın da öyle.. O Alex, CSKA maçında ikinci golde UÄŸur Boral'a o pası sadece 5 km/sa. daha hızlı verse top auta çıkacak, 5 km/sa. yavaÅŸ verse rakibi araya girecekti.


Bu arada unutmadan, "matematik" kelimesi, Eski Yunanca "mathema" (öÄŸrenme) kökünden türemiÅŸ ve "öÄŸrenmekten hoÅŸlanan" anlamına geliyormuÅŸ. Bilmem baÅŸka söze gerek var mı?

16 Aralık 2007

Kaynak: Milliyet  

 

Sonraki>
MATEMATİKÇİ PULU
HÄ°PERBOLÄ°K UZAY
FOTO MATEMATÄ°K
C.Sequin Galeri
MATEMATİK AFİŞİ
G.W.Hart galeri
KARÄ°KATÃœR
M.C.Escher galeri
MATEMATÄ°K KÄ°TABI
MATEMATÄ°K FÄ°LMÄ°