gg arrow EÄŸitim makaleleri arrow  Çocuklarda Aşırı Hareketlilik Ve Dikkat EksikliÄŸi
Çocuklarda Aşırı Hareketlilik Ve Dikkat EksikliÄŸi Yazdır E-Posta

 Çocuklarda Aşırı Hareketlilik Ve Dikkat EksikliÄŸi

 

Çocuklar genellikle canlı, hareketli ve hayat doludurlar. Gün boyu oynar, koÅŸar, zıplarlar. Yorulmak nedir bilmezler. Dışarıda oynadıkları yetmiyormuÅŸ gibi, evde de çok kere annelerini kızdıran koÅŸmalı, atlamalı oyunlar oynarlar. Öyle ki, annelerin çoÄŸunun zamanı çocuklara “Dur, otur, koÅŸma, gürültü yapma, karıştırma...” demekle geçer.

Ancak kimi çocuklar vardır ki, bu olaÄŸan hareketliliÄŸin çok ötesinde dikkati çekecek derecede aşın hareketlidir. Bu belirti, yürümeye baÅŸlamalarıyla birlikte göze çarpar ve giderek artar. Özellikle okul döneminde ve toplum içinde baÅŸkalarını rahatsız edici seviyelere varır. Uyarıları dinlemeden, durmak yorulmak bilmeden birbiri ardına hareket ederler. Oturması beklenen yerlerde oturmazlar. Sınıf öÄŸretmenleri sık sık ayaÄŸa kalkmalarından, saÄŸa sola sataÅŸmalarından ve laf yetiÅŸtirmelerinden yakınabilir. Ä°lkokulun her sınıfında böyle bir-iki çocuk bulunur ve arkadaÅŸları içinde kolayca farkedilirler. Bu çocuklar ödevlerini geçiÅŸtiriverirler. Savruk ve düzensizdirler. Yazıları bozuk ve yanlışlarla doludur. Misafirlikte yaramazlık yaparlar. Olmadık yerlerde koÅŸturur, koltukların üzerinden atlar, dolaplara tırmanırlar.

Boyundan büyük iÅŸlere kalkışır, dur durak bilmezler. Çabuk uyarılırlar. Çok hareketli oldukları için tehlikeyi hemen kavrayamayabilirler. Mesela balkondan aÅŸağıya tehlikeli biçimde sarkabilir veya merdivenleri 3-4 basamak atlayarak inebilirler. Engellenmeye dayanamazlar. Küçük sebeplerle aÄŸlamalar, tutturmalar, aşırı neÅŸe belirtileri gösterebilirler. KonuÅŸmalara aradan dalar; baÅŸkalarının sözlerini keserler. Sıralarını beklemede güçlük çekerler. Sabırsızdırlar. BoÅŸ vakitlerini sakin bir biçimde geçiremezler. Oyunları sıklıkla çok gürültülüdür. Genellikle çok fazla konuÅŸurlar.

Dikkat süreleri kısadır. Ebeveynlerinin zoruyla uzun bir süre derslerinin başında otursalar bile kalem, silgi ve kalemtıraÅŸla oynarlar. Kendilerine bir ÅŸey anlatıldığında dinliyor gibi görünseler bile baÅŸka ÅŸeylerle ilgilenirler. Sık sık okul araç ve gereçlerini kaybedebilirler. Günlük iÅŸlerinde unutkandırlar. Mesela bakkala ekmek almaya gittiklerinde baÅŸka ÅŸeylerle ilgilenir, dalıp giderler ve vaktinden daha geç zamanda geri dönerler. BaÅŸladıkları iÅŸi çoÄŸunlukla tamamlayamaz, yarıda bırakırlar. Maymun iÅŸtahlıdırlar.

Yukarıdaki satırlar biraz dikkatle okunduÄŸunda, çoÄŸumuzun aklına bir çocuÄŸun ismi gelebilir. “Sanki bu bizim ......‘yı anlatıyor” veya “ÅŸu çocuk aynen böyle” diyebiliriz. Bu belirtiler, toplumda sık rastlanan “Dikkat EksikliÄŸi, Aşırı Hareketlilik BozukluÄŸu” dediÄŸimiz bir rahatsızlığın belirtileridir. Hemen ÅŸunu belirtmek gerekir ki, bu teÅŸhisi koymak için yukarıda sayılan belirtilerin hepsinin bir çocukta mutlaka bulunması gerekmez. Ancak teÅŸhisin mutlaka bir hekim tarafından konulması gereklidir.

ÜÇ ÖNEMLÄ° RÄ°SK

Birinci risk, okuldaki baÅŸarısızlıktır. Dikkat eksikliÄŸi sebebiyle, ilkokuldan baÅŸlayarak derslerinde baÅŸarısız olurlar ve eÄŸitimlerinin temelleri zayıf atılmış olur. Bunlardan bazıları okumayı geç söker. Yazıları genellikle bozuk, defterleri düzensiz ve dağınıktır. Ä°kinci sınıfta çarpım tablosunu tam olarak ezberleyemeyebilirler.

Bu çocukları bekleyen ikinci risk, arkadaÅŸlarıyla saÄŸlıklı bir iletiÅŸim kuramamalarıdır. Beraberlikleri genellikle kısa sürelidir. ArkadaÅŸlarına tükürür, sopayla dürter, saçını çeker vb. rahatsız edecek davranışlarda bulunabilirler. ArkadaÅŸları tarafından itilip kakılabilirler veya arkadaÅŸları onlardan köÅŸe bucak kaçarlar. Gerek okuldaki baÅŸarısızlıkları, gerekse arkadaÅŸlarıyla olan iliÅŸkilerinde yaÅŸadıkları problemler, kendilerine olan güvenlerinin ve saygılarının azalmasına sebep olur.

Bir baÅŸka risk de ebeveynlerin bu çocuklan yetiÅŸtirirken karşılaÅŸtıkları güçlüklerdir. Aşırı hareketli ve dikkati dağınık bir çocuÄŸun eÄŸitim ve öÄŸretimi güçtür.

AÄ°LE FAKTÖRÜ

Bütün bunlarla beraber çeÅŸitli aile problemleri de söz konusuysa, bu çocuklarda, ileride davranış bozukluÄŸunun geliÅŸme ihtimali daha da artmaktadır. Mesela babanın iÅŸi sebebiyle sık sık evinden ayrı kalmak zorunda olması ve annenin böyle zor bir çocuÄŸun eÄŸitiminde yalnız kalması bunlardan biridir. Aile içi geçimsizlikler, ciddi evlilik anlaÅŸmazlıkları, anne babadan çocuÄŸa farklı mesajların gitmesi, ebeveynlerin çocuklarının arasında ayrım yapmaları, babanın hissi uzaklığı, baba ve annede ruhi bir bozukluÄŸun bulunması, düÅŸük sosyo-ekonomik seviye ve üvey ebeveyn yanında yaÅŸama gibi faktörlerin varlığı bu çocuklarda davranış bozukluÄŸu ihtimalini artırmaktadır.

BaÅŸka bir deyiÅŸle, bu çocukların ailelerinde yukarıda sayılan risk faktörleri de bulunuyorsa, bunların iyice söz dinlemez, haylaz, asi, anneye babaya karşı gelen, sık sık kavga dövüÅŸ çıkaran, yalan söyleyen, para aşıran, eve geç vakitlerde gelen, evden- okuldan kaçan, toplumun kaidelerini tanımayan bir genç olma, yani davranış bozukluÄŸunun geliÅŸme riski artmaktadır.

Dikkat eksikliÄŸi ve aşırı hareketlilik bozukluÄŸunun sebepleriyle ilgili birçok ÅŸey söylenmiÅŸse de, çok belirgin bir faktör bulunamamıştır. Ancak bu bozukluk, doÄŸuÅŸtan, yaradılıştan gelen ve çok çeÅŸitli dış faktörlerin tesirinde oluÅŸmuÅŸ alışkanlıklar ve karakter özellikleriyle ortaya çıkmaktadır.

Bu çocuklar oldukça atak, canlı ve coÅŸkuludurlar. Bu sebeple kolayca tehlikeli davranışlara girebilirler. Ancak bu özellikler iyi deÄŸerlendirildiÄŸinde kimi durumlarda çok da yararlı olabilirler. Kim bilir geçmiÅŸte kalelerin burçlarına tırmanıp bayrakları oralarda dalgalandıran akıncılar, Kıbrıs savaşında tankları daÄŸların zirvelerine çıkaran Mehmetçikler veya hiç çekinmeden Batı ülkelerinde ve Orta Asya’da önemli ticari yatırımlarda, eÄŸitim ve öÄŸretime yönelik giriÅŸimlerde bulunup baÅŸarılı olan müteÅŸebbislerimiz belki de çocukluklarında aşırı hareketliydiler.

Toplumda gördüÄŸümüz baÅŸarılı birçok insan çocukluÄŸunda aşırı hareketli olarak bilinmektedir. Demek ki, dikkat eksikliÄŸi ve aşırı hareketlilik bozukluÄŸu olan bir çocuÄŸun ileri yaÅŸlardaki durumu farklı olabilmektedir ve bunu önceden kestirmek zordur. Neticeyi genellikle aile, yakın çevre, okul ve toplumla ilgili faktörler belirlemektedir. Bu çocuk ve gençleri genellikle üç farklı gelecek beklemektedir:

1. Aşırı hareketli çocukların bir kısmı yetiÅŸkinliklerinde birçok alanda normal davranış göstermektedir.

2. Bazılarında sosyal, hissi ve reaksiyoner problemler devam etmekte; ancak bunlar ciddi ruhi problemler haline dönüÅŸmemektedir.

3. Özellikle aile problemleri de olan ve kendileriyle yakından ilgilenilmeyenlerin bazılarında kiÅŸilik bozukluÄŸu gibi problemler ortaya çıkmakta, bunlar suç iÅŸleyebilir hale gelmektedir.

NE YAPMALI?

Çocuklarında dikkat eksikliÄŸi ve aşırı hareketlilik bozukluÄŸu olduÄŸunu düÅŸünen aileler, bu belirtileri duyunca hemen tel aÅŸa kapılmamalıdırlar.

Böyle bir çocuÄŸu olan ailelerin yapabilecekleri nedir? Ailenin, çocuÄŸun durumunu anlayıp uygun davranması veya konuyu bilen birinden danışmanlık alması da kimi zaman yeterli olabilmektedir. ÇocuÄŸun ihtiyaçlarına yatkın, sevecen, biyolojik yaşına deÄŸil geliÅŸim yaşına uygun kaideler koyup, disiplin uygulayan ve tutarlı bir aile çevresi, bu çocuklar için en yararlı ortamdır. Aşırı hoÅŸgörü ve aşın disiplin ise uygun olmayan tutumlardır.

Anne ve babaların tutumlarının bir olması, çocuklarına olan davranışlarında ayrı düÅŸmemeleri, çocuklarım aşırı yaramaz diye itip kakmamaları, suç iÅŸlediÄŸinde hemen dayak yolunu tercih etmemelerinin yanı sıra istenilen davranışları yaptığında da ödüllendirmelerle çocuklarını yönlendirmeye çalışmaları önemlidir. Anne babaların “ÇocuÄŸumun eÄŸitimi için ne yapabilirim?”, “Nasıl topluma yararlı bir çocuk yetiÅŸtirebilirim?” sorularının cevaplarını devamlı aramaları ve çocuk yetiÅŸtirmeyle ilgili terbiye kitapları ve peygamberimizin çocuklarla olan münasebetlerini konu eden eserleri okumaları ve gerektiÄŸinde danışmanlık almaları gereklidir.

Dikkati dağınık bir çocuÄŸa, bir saat sürekli ders çalıştırmanın gereÄŸi ve yararı yoktur. Böyle bir ÇocuÄŸun ders çalışma programı kısa aralıklarla planlanmalıdır. Mesela 15-20 dakika ders, 10 dakika teneffüs ÅŸeklinde bir sistem uygulamak, bir saat dersin başında zorla tutmaktan daha yararlıdır. Ancak teneffüslerin uzamamasına da dikkat edilmelidir. Annesinin sözünü dinlemeyen bir çocuÄŸa ÅŸiddetli dayak atmaktansa, merakla beklediÄŸi 20 dakikalık bir çizgi filmin ilk 3 dakikasını seyrettirmemek ve bunun sebeplerini anlayabileceÄŸi bir dille açıklamak ve çocuÄŸun yanlışlarını görmesini saÄŸlamak daha eÄŸiticidir. Cezalar uzun ve bıktırıcı olmamalıdır.

Anne babalar da tutarlı olmalı, kararlılıklarım göstermeli ve sözlerini yanar döner gibi deÄŸiÅŸtirmemelidirler. Çocuklarına “bir daha ÅŸöyle yaparsan ben de böyle yaparım” diyen bir anne, yapamayacağı bir ÅŸeyi söylememeli, daha önce uygulayacağını söylediÄŸi cezadan merhamet duygusuyla vazgeçmemeli, ufak ceza ve ödüllendirmelerle çocuÄŸun davranışlarını yönlendirmelidir. Cezanın, öfke hissinin tatmini için deÄŸil, terbiye vermek gayesiyle uygulanması gerektiÄŸi unutulmamalıdır.

Aileler ve toplum, dikkat eksikliÄŸi ve aşırı hareketlilik bozukluÄŸu gösteren bu çocukları ihmal etmemelidirler. Fıtratları gereÄŸi kötüye meyletme ihtimalleri bulunan, terbiye ve eÄŸitimleri güç olan bu çocuk ve gençlerle, sabırla ve bilinçli olarak ilgilenilmeli ve gerekirse mutlaka profesyonel danışmanlık verilmelidir. Kimi zaman, anne babaların çocuklarına olan yanlış tutumlarını deÄŸiÅŸtirmelerinin, yapıcı bir tutum ve anlayış içine girmelerinin ve onları anlamaya çalışmalarının problemi oldukça azaltabileceÄŸi ve bu çocukların emsallerinden daha baÅŸarılı hale gelebileceÄŸi de dikkate alınması gereken bir baÅŸka husustur.

Ä°nsanı, yaratılış gayesini ve bu dünyadaki varlık sebebini bilen, insana bu anlayış doÄŸrultusunda muamele eden, onu bütün problemleriyle kabul ederek yapıcı bir anlayışla kucaklayan örnek bir toplum olma dileÄŸiyle...

 

Dr. Hulusi Burak

<Önceki   Sonraki>
MATEMATİKÇİ PULU
HÄ°PERBOLÄ°K UZAY
FOTO MATEMATÄ°K
C.Sequin Galeri
MATEMATİK AFİŞİ
G.W.Hart galeri
KARÄ°KATÃœR
M.C.Escher galeri
MATEMATÄ°K KÄ°TABI
MATEMATÄ°K FÄ°LMÄ°