header image
Matematik Haberleri ArÅŸivi arrow Matematik haberleri arrow 'Türk AynÅŸtayn'ı SinanoÄŸlu modern evliyalık yolunda AkÅŸam 2002
'Türk AynÅŸtayn'ı SinanoÄŸlu modern evliyalık yolunda AkÅŸam 2002 Yazdır E-Posta

26 yaşındayken 'Son 300 yılın en genç profesörü' olan Oktay SinanoÄŸlu, Evliya Çelebi gibi Türkiye'yi ÅŸehir ÅŸehir gezerek Türk insanını toplumsal konularda uyandırmaya çalışıyor

ABD'nin en prestijli üniversitesi Yale'de, 1961 yılında 26 yaşındayken profesör olan Oktay SinanoÄŸlu, o günlerden bugüne kadar bilim dünyasının ilgiyle ve bir o kadar da gıptayla izleyeceÄŸi ünlü bir bilim adamı olarak gündeme oturdu. O yıllarda Türkiye'de adı dahi bilinmezken, bilim dünyasının tozunu attırıyor, Time, Newsweek, Der Spiegel gibi dergilerde, New York Times gazetesinde o anlatılıyordu. 1962'de Türkiye'ye yılda dört beÅŸ kere gelip gitmeye baÅŸlayarak, çocukluÄŸundan beri tasarladığı Türkiye için mücadelesini baÅŸlattı. Åžimdi Türkiye'yi karış karış dolaşıyor ve Türk insanını toplumsal konularda uyandırmaya çalışıyor. 

Sıradan biri gibi

O, fizik, kimya okudu. Ancak, 'Bilim dili matematiktir' diyerek matematiÄŸe daima ağırlık verdi. Bu üç dal ve kısa süre sonra moleküler biyolojiye de köprüler kurarak geliÅŸtirdiÄŸi kuramlarla dehasını bu alanlarda da kanıtladı. ODTÜ ve BoÄŸaziçi üniversitelerinin kuruluÅŸunda önemli rol oynadı. Gazeteci-yazar Emine Çaykara, SinanoÄŸlu'nun yaÅŸam öyküsünü uzun söyleÅŸiler sonucu hazırlayarak yayınladığı kitaba, bu dehayı anlatabilecek bir isim koydu : 'Türk AynÅŸtaynı'

Oktay SinanoÄŸlu ÅŸimdi 67 yaşında. Bir bilim adamının dinginliÄŸi ama afacan bir çocuÄŸun enerjisine sahip olan SinanoÄŸlu ile CerrahpaÅŸa'da bir lokantada 'mülakat' (Türkçeye olan düÅŸkünlüÄŸünden, 'röportaj' kelimesini asla kullanmıyor) için buluÅŸtuk. Kendisini televizyonlardan ve fotoÄŸraflarından tanımasak, karşımızdakinin dünyaca ünlü, iki kez Nobel'e aday olmuÅŸ bir bilim adamı olduÄŸunu asla anlayamazdık. Sırtında pardösü, içinde bir tiÅŸört ve elinde bir poÅŸetle karşımızdaydı.

Olaylar matematikseldir

Türkiye'nin geleceÄŸi ile ilgili söyledikleriniz doÄŸru çıkıyor. Bu tespitler matematiÄŸin verdiÄŸi bir öngörü müdür?

' Temeli matematiÄŸe oturmamış bilim laf kalabalığıdır. Matematiksel düÅŸünmeye alışmamış insanlar bir sürü laf kalabalığı yapar. Bizim gibi ülkelerde bu daha çok görülür. Toplumbilimde bile 40 yıldır matematiksel yöntemler kullanılır oldu. Toplumbilimdeki düÅŸünce tarzıyla fizikteki o kadar farklı deÄŸil. Matematiksel olarak onu formülleÅŸtireceksin. Böyle karmakarışık olaylarda bile matematikçiler çalışır, bilgisayarlar çalışır, denklemler oluÅŸturulur, sonuçlara varılabilir.' 'Åžirketler, topraklar elden gidiyor.

Ä°nsanlar köleleÅŸecek' diyorsunuz. Bunun iÅŸaretleri neler?

Menderes'ten beri yabancı sermaye gelecek, diyorlar. Ne olacak? Ä°ÅŸte, yıllardır, 'yabancı yatırım ve teknoloji gelecek, kalkınacağız' dediler. Gele gele hamburger, bir de kola geldi. Onun da etini kendileri dışarıdan getiriyor. O zaman dedik ki: 'Bunlara kanarsanız sonunda Türkiye kalkınmaz, Türkiye'de yabancılar kalkınır'. Dışarıda örnekleri var. Önce kafanızı köleleÅŸtirirler. Nasıl mı? Tarzanca (Ä°ngilizce'nin 250 kelimelik sulandırılmışı) ile küreselleÅŸme edebiyatıyla eÄŸitimini yok ederek. KimliÄŸini, tarihle bağını koparırlar; aÅŸağılık duygusunu artırırlar. Kendine güveni yok ederler. Ondan sonra sanayini, fabrikalarını elinden alırlar. Sonunda topraklarını da alırlar. Åžimdi onu yapıyorlar, toprakları alıyorlar. NiÄŸde'de, KırÅŸehir'de, GAP'ta, Trakya'da... Bunlar daha önce Porto Riko'da ve Havai'de oldu.

Kim alıyor sizce toprakları?

'Ä°ÅŸte bunları alanlar uluslar ötesi üç beÅŸ ÅŸirket, üç beÅŸ banka veya onların perde önünde görüntülenen kuruluÅŸları.

Olayları kimler hazırlıyor? Hangi ülkeler?

'Bu oyunları Amerika, Almanya falan da yapmıyor aslında. 'Küresel kraliyetçiler' yapıyor. Büyük bankerler. Birçok ülkeyi bunlar idare eder. Büyük ÅŸirketler de iÅŸin içinde.

ABD ne yapıyor?

'Herkes diyor ki 'Ä°slam" terör ÅŸöyle, radikal Ä°slamcılar böyle...' 'Radikal Ä°slam', Pentagon'da üretilmiÅŸ bir kavramdır. Amerika'daki bir beyin takımı kavramları üretir; basın-yayın, üniversite ve strateji kuruluÅŸlarıyla bu kavramları dünya gündemine sokarlar. Ardından da ameliyeler baÅŸlar. 1990'lı yılların başında Pentagon'da görevli bir fizikçi dostum ÅŸunu demiÅŸti: 'Bugünlerde Pentagon'daki generaller yeni düÅŸman arayışına girdiler. Komünizm çöktü, yeni düÅŸman olarak Ä°slam hedef seçildi'. 'Kızıl tehlike' gitti, yerini 'yeÅŸil tehlike' aldı. ''Müslüman eÅŸittir 'fundamentalist' eÅŸittir 'tedhiÅŸçi (terörist)' formülü kafalara yerleÅŸtirildi. Sonra ne oldu? Herkes neler yaÅŸandığını biliyor.'

IMF'yi neye benzetiyorsunuz?

Düyun-i Umumiye'ye benzeten var. Ama bence Ä°MF, Düyun-i Umumiye'den daha beter. EÄŸitimini ÅŸöyle yap da... falanca yere kilise yaptır da, çeÅŸitli dillerde eÄŸitim yap da... Böyle ÅŸeylerin bir bankayla ne alakası olabilir? Banka böyle mi olur? Demek ki IMF maskesinin aksine banka deÄŸil, bugünkü sömürgeciliÄŸin en önemli araçlarından biri. Banka senin ailene, ailenin ne çamaşır giyeceÄŸine karışır mı? 'Sen ÅŸu kanunları çıkar'; ama hiçbirinin parayla alakası yok.

Türkçe elden gidiyor mu?

Yeni bir tezgah hazırlanıyor. Aynı sömürgelerde yaptıkları gibi... Türkiye'de resmi dili Ä°ngilizce yapacaklar. Çünkü Güney Afrika'da, Hindistan'da uyguladıkları sistemin aynısını uyguluyorlar. 'Kürkçe eÄŸitim' lafı da onun için çıkarılmıştır. 'Türkçe eÄŸitim' dersen Kürtler kızıyor. 'Kürtçe eÄŸitim' dersen, Türkler kızıyor, diyecekler. Sonra da birileri çıkacak, diyecek ki: 'Canım niye böyle birbirinize kızıyorsunuz? Resmi diliniz Ä°ngilizce olsun. Olsun bitsin bu iÅŸ'. Biz buna engel olamazsak, bunu da yapacaklar, çok yakında. Bütün hazırlıklar bunadır, göreceksiniz. Kaymakamların hepsinin bir sene Ä°ngilizce kursuna tabi tutulması, bir yıl Ä°ngiltere'ye gönderilmesi, meclistekilere Ä°ngilizce kursu açılması, tutanakların iki dilde yazılması, eÄŸitimin toptan Ä°ngilizce olması... Bunun varacağı yer ÅŸudur: Planlı olarak resmi dili Ä°ngilizce yapacaklar

Nobel'e aday oldu adaylar gösterdi

1935'te doÄŸan SinanoÄŸlu, 1953'te Atatürk tarafından 1928 yılında kurulmuÅŸ TED YeniÅŸehir Lisesi'ni birincilikle bitirdi. Dernek tarafından kimya mühendisliÄŸi okumak üzere ABD'ye gönderildi. 1960'ta Yale Üniversitesi'nde yardımcı doçent olarak çalışmaya baÅŸladı. 26 yaşında iken atom ve moleküllerin çok elektronlu kuramı ile doçent ve 50 yıldır çözülemeyen bir matematik kuramını bilim dünyasına kazandırarak profesör ünvanını aldı. Bu ünvan ile Batı'da modern üniversite tarihinin en genç profesörü oldu. 1966'da Yale Üniversitesinde ikinci bir kürsüye daha profesör olarak atandı. Dünyada yeni kurulmaya baÅŸlayan Moleküler Biyoloji dalının ilk birkaç profesöründen biri oldu. Amerikan Bilim ve Sanat Akademisi'ne ilk ve tek Türk üye olarak seçildi. Ä°ki defa Nobel' e aday gösterildi. Defalarca Nobel Akademisi'nin isteÄŸi üzerine Nobel'e adaylar gösterdi. Dünyanın sayısız yerinde sayısız buluÅŸları ve teoremleri ile ilgili sayısız konferans verdi. Almanya'nın, Japonya'nın en yüksek bilim ödüllerini aldı. Türkiye'de de 1966'daki ilk TÜBÄ°TAK Bilim ödülüne ilaveten aldığı pek çok ödül var. 26 yaşından beri devam ettiÄŸi Yale Üniversitesi'nde moleküler biyoloji ve kimya olmak üzere iki kürsüde profesör ve son 7 senedir görev yaptığı Yıldız Teknik Üniversitesinde ise Kimya dalında olmak üzere bir kürsüde Profesör olarak görevini sürdürdü. 2001'de Yıldız'dan emekli oldu.

Yavuz RENÇBERLER / Ä°STANBUL

19 Kasım 2002

Kaynak : AkÅŸam  

<Önceki   Sonraki>
MATEMATİKÇİ PULU
HÄ°PERBOLÄ°K UZAY
FOTO MATEMATÄ°K
C.Sequin Galeri
MATEMATİK AFİŞİ
G.W.Hart galeri
KARÄ°KATÃœR
M.C.Escher galeri
MATEMATÄ°K KÄ°TABI
MATEMATÄ°K FÄ°LMÄ°