Sevgili pascal üçgenimiz bizimle röportaj yapmayı nihayet kabul etti. Kendisi ile konuÅŸmak bizim için büyük bir mutluluktu. Kendisinin oyunu bile yapılmıştı ve görüÅŸmeye gittiÄŸimizde Pascal Üçgeni bu oyunu oynuyordu. 

Böyle bir üçgen içerisinde olmaları için sayıları nasıl ikna ettiniz?

Sayılar hep bir arada olmak istiyorlar. Dört iÅŸlem yapmak için sabırsızlanıyorlar mesela. Bunları fark ettim. Bir de o sıralar binom açılımındaki katsayıların nasıl kolay bulunabileceÄŸini düÅŸünüyordum hep. Sonra iÅŸte, hoÅŸlarına gidecek bir üçgen tasarladım. Böylelikle hem sayılar dört iÅŸlem yapabilecekti hem de binom açılımındaki katsayılar bulunabilecekti. Bu fikir onların da hoÅŸuna gitti ve benimle çalışmayı kabul ettiler.


Kendi içinizde tekrarlanan dört iÅŸlemler var. Bu sizi sıkıyor mu?

Hayır, asla. Sayıların bir araya gelip toplama iÅŸlemi yapması beni çok mutlu ediyor ayrıca. Bir kenarda durup olanları izlemek istiyorum bazen. Bir film ÅŸeridi gibi gözlerimin önünden geçsin istiyorum. Yönetmen koltuÄŸunda da nasıl olsa ben varım. (GülüÅŸmeler)


Peki hangi alanlarda çalışmayı düÅŸünüyorsunuz?

Bu üçgen, biyolojideki uygulamalar, matematik (olasılık mesela), istatistik ve pek çok modern fizik konularında uygulama alanlarım var.


Bu sizi diÄŸer üçgenlerden farklı kılıyor olmalı. Sizi kıskanan oluyor mu?

(GülüÅŸmeler) Rekabet ortamı yaratmanın alemi yok. Herkesin ilgi alanları farklı bana kalırsa. Benim iÅŸimi baÅŸka bir üçgen yapamaz, ben de onların iÅŸlerini yapamam. Çünkü siz de biliyorsunuz ki üzerimde hiçbir açı taşımıyorum.


Peki gerçek bir üçgen olsaydınız hangi açıları taşımak isterdiniz?

Dik açıların farklı bir büyüsü var sanki. Bu yüzden yanıma kesinlikle bir 90 derecelik açı alırdım. DiÄŸer iki açının hiçbir önemi yok benim için.

Kaynak: Aylak Abaküs