header image
Matematik Haberleri ArÅŸivi arrow Matematik haberleri arrow Murat Sertel: Matematik ve salsa üstadıydı Milliyet 2003
Murat Sertel: Matematik ve salsa üstadıydı Milliyet 2003 Yazdır E-Posta

Hayatın her alanından zevk almayı bilen, çok farklı kesimlerden dostları bulunan sıra dışı bir bilim adamıydı Prof. Murat Sertel. GeçtiÄŸimiz günlerde geçirdiÄŸi kalp krizi sonucu aramızdan ayrıldı. 10 dil bilen; kitaplarda yazılı bilgileri deÄŸil, bilinmeyenleri öÄŸreten; Oyun Teorisi’ne önemli katkılar yapan; ÅŸarabın ve yemeÄŸin iyisini bilen; profesyonel ÅŸarkıcılık yapmış, mükemmel dans eden; sanattan anlayan bu matematik dehasının çok renkli bir kiÅŸiliÄŸi vardı 

Ömer Uluç (Ressam)
     "Sihirbazlar gibi kol altından kart çıkaran bir adamdı"
     25 yıllık arkadaşım. Bebek Oteli’nin barında tanışmıştık. Paris’te, sadece orada uzun boylu kalanların bildiÄŸi yerler vardır. Murat hepsini bilirdi. Orada bir bara giderdik. Barın sahibi çılgın bir Amerikalı yazardı. Sabaha kadar durmadan yazardı. Bodyguard’ları iki Türktü. Böyle ilginç yerleri bilirdi.


     Hani sihirbazlar vardır, kartlarını kollarından çıkarırlar, öyle bir adam. Kol altından kart çıkaran bir adamdı. Bir gün evinde bir davet verdi. Tansu Çiller de gelmiÅŸti. O zamanlar Çiller baÅŸbakan deÄŸildi. Murat dekan, o da hocaydı yanılmıyorsam. O davette benim yeni yaptığım bir gemi resmi teÅŸhir ediliyordu. Murat onu benden satın almıştı. O sıralar Murat uçaÄŸa binemiyordu. Amerika’ya gemiyle gitmeye karar vermiÅŸti. Armatör Ali Koçman da ona ÅŸilebinde bir yer vermiÅŸ, Murat Amerika’ya 1,5 ayda gitmiÅŸti. O da Ali Koçman’a jest olarak bu gemi resmini hediye etmeye karar verdi. Çiller davette o resmi gördü. Beni göstererek, dediler ki, "Resmi Ömer Uluç yaptı." Çiller bana döndü ve "Sizin mesleÄŸiniz nedir?" diye sordu. Küçük dilimi yuttum. Ne yanıt verdiÄŸimi hatırlamıyorum. Herhalde bu adamın baÅŸka bir mesleÄŸi olsa gerek, diye düÅŸündü. Çiller maaÅŸallah kültür konusunda küp gibi bilgisiz. Sonra biraz konuÅŸalım dedik ama hiçbir ÅŸey bilmiyordu. Çiller’in kültürün hiçbir alanıyla uzaktan yakından alakası olmadığı açık.
     
     Komet (Ressam)
     "Dünyanın her ÅŸehrinde kendini oralı yapardı"
     Murat Sertel’le doÄŸum günümüz aynı gündü. DoÄŸum günümüzü birkaç sene önce büyük bir arkadaÅŸ grubuyla onların evinde kutlamıştık. Bu sene ise partiyi benim hazırlamamı kararlaÅŸtırmıştık. Benim için kültürlü, yaÅŸam tadı yaratan bir arkadaÅŸtı. Bıyığını sıvazlayıp atkısını ÅŸöyle bir savurarak dünyanın her ÅŸehrinde kendini oralı yapardı. O ÅŸehrin (mesela Paris’in) en olmadık bir barında veya bir kütüphanesinde en olmadık ilginç ve deÄŸerli birileri ile sizi tanıştırıverirdi. Önümüzdeki 12 Temmuz, diÄŸer 12 Temmuzlularla onun için toplanacağız.
     
     Vivet Kanetti (Gazeteci-Yazar)
     "Çevremizde hakiki salsa bilen tek adamdı"
     23-24 yıl önce, Bebek’te bizim bir bar grubumuz vardı. Orada tanışmıştık. Devamlı geceleri gezerdik. Gece arkadaÅŸlığımız vardı.
     Bir 14 Temmuz günü çıkıp Laila’ya gittik. Çok şık giyinmiÅŸ, kibar, beyaz insanlar vardı. Herkesin cool olduÄŸunu görünce, "Ne biçim yer burası?" demiÅŸti. Sonra beni çekip çok müthiÅŸ, acayip bir dans yaptı. Herkes bize baktı, çok dikkat çektik. DeÄŸiÅŸik giyinmeyi, farklı danslar yapmayı çok severdi. Mesela Kübalılar gibi giyinip dans ederdi. Laila’da, BoÄŸaz’ın kenarında, iyi okumuÅŸ, nazik ve cool görünümlü kiÅŸilerin arasında bambaÅŸka bir zevke sahipti. EÄŸlence, danslar, müzik ateÅŸli olsun, heyecanlı olsun, baÄŸrı hafif açık olsun, hatta o açık bağırdan bir zincir görünsün, severdi böyle ÅŸeyleri. Öte yandan hiç de böyle olmayan bir akademik çevresi vardı. Ama geceleri bambaÅŸka olurdu. Böyle ağır, bildiÄŸimiz hocalardan, akademisyenliÄŸini bir hale gibi taşıyanlardan hiç deÄŸildi. Çevremizde hakiki salsa bilen tek adamdı.
     
     
     Prof. Üstün Ergüder (Sabancı Üniversitesi Ä°stanbul Politikalar Merkezi Direktörü)
     "ÖÄŸrencilerinden söz ederken gözleri parlardı"
     Murat Sertel’i 23 yıldır tanıyorum. 1992-2000 yılları arasında BoÄŸaziçi Üniversitesi rektörü olduÄŸum dönemde Murat Sertel de öÄŸretim üyesiydi. Dünya çapında bir bilim adamıydı. MesleÄŸine son derece sadık bir kiÅŸiydi. Gündelik yaÅŸantısı çok rahattı. Ä°yi yaÅŸamasını seven bir insandı. Ona bakıp, mesleÄŸini ne kadar önemsediÄŸini anlayamazdınız. YaÅŸantısından belli olmuyordu. Oysa o mesleÄŸine aşıktı. Türkiye’de deÄŸiÅŸik iÅŸ yapan, mükemmeliyeti hedefleyen kiÅŸilerin önü kesiliyor. Kendisini her zaman desteklemeye çalıştım. ÖÄŸrencilerinden söz ederken Murat Sertel’in gözleri parlardı. Onlardan baÅŸarılı olanların kariyerlerini takip eder, onları iyi yerlere göndermek için elinden geleni yapardı.
     
     Prof. Haluk Oral (BoÄŸaziçi Üniversitesi Matematik Bölümü)
     "Åžarabın ve yemeÄŸin iyisinden anlardı"
     1979’da Türkiye’ye döndü. Son 20 yılda Türkiye’nin ekonomiye bakışını tamamen deÄŸiÅŸtiren adamdır. Ölümünden bir hafta evvel bile matematik konuÅŸtuk. Dünya çapında iki-üç isim sayılsa, biri o olur. Bütün dünyada "Oyun teorisi" konusunda çok saygın bir isimdir. Yaptıkları 15-20 yıl sonra daha da önem kazanacak. Klasik bir hoca deÄŸildi. Kitaplarda okunabilecek ÅŸeyleri deÄŸil, bilinmeyenleri öÄŸretirdi öÄŸrencilerine. Talebelerin düÅŸünmelerini teÅŸvik ederdi. Oyun Teorisi’ne çok önemli katkıları oldu. 80’den fazla makale yazdı. Åžarabın ve yemeÄŸin iyisinden anlardı.
     
     Duygu SağıroÄŸlu (Sahne tasarımcısı)
     "Hayatımda gördüÄŸüm en parlak zekaya sahipti"
     Herkesten çok farklıydı. Ölümü de çok Muratça, acayip oldu. Ben 23 yıllık arkadaşıyım. Bebek’te bir arkadaÅŸ grubumuz vardı bizim. Orada dost olmuÅŸtuk. Sonsuza dek anlatılabilecek biri. Hayatta tanıdığım en parlak zekaydı onunki. Ä°nsani zekasından söz ediyorum. Ä°nsani bir zekası vardı.     

"Murat hocanın öÄŸrencisi olmak ayrıcalıktı"

     Asistanı Yrd. Dr. Ä°pek Sanver, Dr. Ayça Kara, Dr. Serkan Bahçeci
•   Matematiksel iktisat alanında, Türkiye’nin dünyaya açılan kapısıydı. Parlak zekası, akademik ahlakı, prensipleri ve renkli kiÅŸiliÄŸi ile uluslararası camiada saygın ve özel bir yeri vardı. EÅŸsiz bir hocaydı. Murat hocanın öÄŸrencisi olmak desteÄŸi hep hissedilen bir ayrıcalıktı. Akademik ve yaÅŸama iliÅŸkin engin birikimini paylaÅŸmak konusunda çok cömertti.      
     
     ÖÄŸrencilerinden çok iyi Türkçe beklerdi
•   Her ÅŸeyde olduÄŸu gibi, dilde de eÅŸsiz bir yeteneÄŸi vardı: Türkçeyi mükemmel konuÅŸur, konuÅŸurken baÅŸka bir dilden hiçbir kelime kullanmaz, kullanılmasından da hoÅŸlanmazdı. BoÄŸaziçililer arasında Türkçe konuÅŸurken, Ä°ngilizce terimler kullanmak yaygındır. Murat Hoca’yla konuÅŸmadan önce bunların Türkçelerini öÄŸrencilerin mutlaka bilmeleri gerekirdi. Aksi takdirde "Ä°lk önce hangi lisanda konuÅŸacağına karar ver, sonra konuÅŸalım" derdi.      
     
     Mutfak masası onun çalışma masasıydı
•   Ä°ngilizce, Almanca, Fransızca ve Ä°spanyolcayı yazılı ve sözlü olarak mükemmel kullanır, ayrıca Ä°talyanca, Yunanca, Arapça, Ä°branice ve Portekizce bilirdi.
•   Ä°yi bir müzisyendi. Saz çalardı. GençliÄŸinde Ä°lham Gencer’in ÅžiÅŸli’deki barında profesyonel olarak solistlik yaptığı yakınları tarafından bilinirdi. Mükemmel dans ederdi.
•   Bir baÅŸka hobisi ise yemek yapmaktı. OÄŸlu Tevfik üniversite sınavına hazırlanırken, her akÅŸam ayrı, özel bir mönü hazırlar ve alışveriÅŸini de kendisi yapıp piÅŸirirdi. Mutfak masasını aynı zamanda çalışma masası olarak da kullanırdı. GittiÄŸi tüm lokantalarda aÅŸçı ve garsonları tanırdı. 

2 Åžubat 2003

Kaynak: Milliyet

 

<Önceki   Sonraki>
MATEMATİKÇİ PULU
HÄ°PERBOLÄ°K UZAY
FOTO MATEMATÄ°K
C.Sequin Galeri
MATEMATİK AFİŞİ
G.W.Hart galeri
KARÄ°KATÃœR
M.C.Escher galeri
MATEMATÄ°K KÄ°TABI
MATEMATÄ°K FÄ°LMÄ°