gg arrow Matematik makaleleri arrow OrtaçaÄŸ, yeniçaÄŸ ve yakınçaÄŸ matematik tarihi
OrtaçaÄŸ, yeniçaÄŸ ve yakınçaÄŸ matematik tarihi Yazdır E-Posta

OrtaçaÄŸ yeniçaÄŸ ve yakınçaÄŸ içinde matematiÄŸin tarihi geliÅŸimi

 

{tab=OrtaçaÄŸ}

Ä°slâm Dünyası'nda baÅŸta aritmetik olmak üzere, matematiÄŸin geometri, cebir ve trigonometri gibi dallarına önemli katkılarda bulunan matematikçiler yetiÅŸmiÅŸtir. Ancak bu dönemde gerçekleÅŸen geliÅŸmelerden en önemlisi, geleneksel Ebced Rakamları'nın yerine Hintlilerden öÄŸrenilen Hint Rakamları'nın
kullanılmaya başlanmasıdır.

Konumsal Hint rakamları, 8. yüzyılda Ä°slâm Dünyası'na girmiÅŸ ve hesaplama iÅŸlemini kolaylaÅŸtırdığı için matematik alanında büyük bir atılımın gerçekleÅŸtirilmesine neden olmuÅŸtur.

Daha önce Arap alfabesinin harflerinden oluÅŸan harf rakam sistemi kullanılıyordu ve bu sistemde sayılar, sabit deÄŸerler alan harflerle gösteriliyordu. ÖrneÄŸin için a harfi, 10 için y harfi ve 100 içinse k harfi kullanılıyordu ve dolayısıyla sistem konumsal deÄŸildi. Böyle bir rakam sistemi ile iÅŸlem yapmak son derece güçtü.

Erken tarihlerden itibaren ticaretle uÄŸraÅŸanların ve aritmetikçilerin kullanmaya baÅŸladıkları Hint Rakamları'nın üstünlüÄŸü derhal farkedilmiÅŸ ve yaygın biçimde kabul görmüÅŸtü. Bu rakamlar daha sonra Batı'ya geçerek Roma Rakamları'nın yerini alacaktır.

Cebir bilimi Ä°slâm Dünyası matematikçilerinin elinde bağımsız bir disiplin kimliÄŸi kazanmış ve özellikle Hârizmî, Ebu Kâmil, Kerecî ve Ömer el-Hayyâm gibi matematikçilerin yazmış oldukları yapıtlar, Batı'yı büyük ölçüde etkilemiÅŸtir.

Ä°slâm Dünyası'nda büyük ilgi gören ve geliÅŸtirilen bilimlerden birisi olan astronomi alanındaki araÅŸtırmalara yardımcı olmak üzere trigonometri alanında da seçkin çalışmalar yapılmıştır. Bu konudaki en önemli katkı, açı hesaplarında kiriÅŸler yerine sinüs, kosinüs, tanjant ve kotanjant gibi trigonometrik fonksiyonların kullanılmış olmasıdır.

{tab=YeniçaÄŸ}

Bu dönem diÄŸer alanlarda olduÄŸu gibi matematik alanında da yeniden bir uyanışın gerçekleÅŸtiÄŸi ve özellikle trigonometri ve cebir alanlarında önemli çalışmaların yapıldığı bir dönemdir.

Trigonometri, Regiomontanus, daha sonra da Rhaeticus ve Bartholomaeus Pitiscus`un çabalarıyla ve cebir ise Scipione del Ferro, Nicola Tartaglia, Geronimo Cardano ve Lodovice Ferrari tarafından yeniden hayata döndürülmüÅŸtür.

Yapılan çalışmalar sonucunda geliÅŸtirilen iÅŸlem simgeleri, ÅŸu anda bizim kullandıklarımıza benzer denklemlerin ortaya çıkmasına olanak vermiÅŸ ve böylelikle, denklem kuramı biçimlenmeye baÅŸlamıştır.

Rönesans matematiÄŸi özellikle Raffaello Bombelli, François Viète ve Simon Stevin ile doruk noktasına ulaÅŸmıştır. 1585 yılında, Stevin, aÅŸağı yukarı Takîyüddîn ile aynı anda ondalık kesirleri kullanmıştır.

Bu dönemde çaÄŸdaÅŸ matematiÄŸin temelleri atılmış ve Pierre de Fermat sayılar kuramını, Pascal olasılık kuramını, Leibniz ve Newton ise diferansiyel ve integral hesabı kurmuÅŸlardır.

{tab=YakınçaÄŸ}

Bu dönemde Euler ve Lagrange, integral ve diferansiyel hesabına iliÅŸkin 17. yüzyılda baÅŸlayan çalışmaları sürdürmüÅŸ ve bu çalışmaların gök mekaniÄŸine uygulanması sonucunda fizik ve astronomi alanlarında büyük bir atılım gerçekleÅŸtirilmiÅŸtir. Mesela Lagrange, Üç Cisim Problemi'nin ilk özel çözümlerini vermiÅŸtir.

Bu dönemde matematiÄŸe daha saÄŸlam bir temel oluÅŸturmaya yönelik felsefi ağırlıklı çalışmalar geniÅŸleyerek devam etmiÅŸtir. Russell, Poincaré, Hilbert ve Brouwer gibi matematikçiler, bu konudaki görüÅŸleriyle katkıda bulunmuÅŸlardır.

Russell, matematik ile mantığın özdeÅŸ olduÄŸunu kanıtlamaya çalışmıştır. MatematiÄŸin, sayı gibi kavramlarını, toplama ve çıkarma gibi iÅŸlemlerini, küme, deÄŸilleme, veya, ise gibi mantık terimleriyle ve matematiÄŸi ise "p ise q" biçimindeki önermeler kümesiyle tanımlamıştır.

Hilbert'e göre ise, matematik soyut nesneleri konu alan simgesel bir sistemdir; mantığa indirgenerek deÄŸil, simgesel aksiyomatik bir yapıya dönüÅŸtürülerek temellendirilmelidir.

Sezgici olan Brouwer de matematiÄŸin temeline, kavramlara somut içerik saÄŸlayan sezgiyi koyar; çünkü matematik bir teori olmaktan çok zihinsel bir faaliyettir. Poincaré'ye göre de matematiÄŸin temelinde sezgi vardır ve matematik kavramlarının tanımlanmaya elveriÅŸli olması gerekir.

Yine bu dönemin en orijinal matematikçileri olarak Dedekind ve Cantor sayılabilir. Dedekind, erken tarihlerden itibaren irrasyonel sayılarla ilgilenmeye baÅŸlamış, rasyonel sayılar alanının sürekli reel sayılar biçimine geniÅŸletilebileceÄŸini görmüÅŸtür. Cantor ise, bugünkü kümeler kuramının kurucusudur.

{/tabs} 

<Önceki   Sonraki>
MATEMATİKÇİ PULU
HÄ°PERBOLÄ°K UZAY
FOTO MATEMATÄ°K
C.Sequin Galeri
MATEMATİK AFİŞİ
G.W.Hart galeri
KARÄ°KATÃœR
M.C.Escher galeri
MATEMATÄ°K KÄ°TABI
MATEMATÄ°K FÄ°LMÄ°