Sayfa 4 / 5 EÄŸitimde Kendi Köklerimize Dönmeliyiz Bizim eÄŸitim alanında çok köklü birikimlerimiz, çok önemli deÄŸerlerimiz var. ÖrneÄŸin; Satı Bey’imiz, Ziya Gökalp’imiz, Ä°smail Hakkı BaltacıoÄŸlu’muz, Selahattin Ertürk’ümüz ve daha birçok eÄŸitimcimiz var. AÅŸağıdaki ifadelere dikkatinizi çekmek istiyorum: “Anlaşılmadan ezberlenen ÅŸeyler, kabukları ile birlikte yutulan ve sonuçta hazmedilemeyen çekirdeklere benzer.” “Uymayan bir ÅŸekilde ders vermek, daha diÅŸi çıkmamış bir çocuÄŸa pirzola yedirmeye benzer.” “ÇocuÄŸun geliÅŸimine, çaÄŸ özelliklerine önem vermeyen bir öÄŸretmenin durumu, yüksek bir balkonda durduÄŸu hâlde sokaktan geçen küçük bir çocuÄŸa el uzatan bir adamın hâline benzer.” | Bu sözlerin altına dün yazılmış bir metin gibi imza atabilirsiniz ama bu, 1911 yılında Satı Bey tarafından yazılan bir makaleden yapılan alıntıdır. Dolayısıyla biz Satı Bey’imize, Ziya Gökalp’imize, Ä°smail Hakkı BaltacıoÄŸlu’muza, Selahattin Ertürk’ümüze ve daha baÅŸka eÄŸitimcilerimize sahip çıkmak, dönüp bakmak zorundayız. EÄŸer biz bunu yaparsak kendi yanı başımızda, kendi elimizin altında çok önemli deÄŸerlerin olduÄŸunu, bugün geliÅŸtirilen söylemlerin sahibi ile yarışabilecek nitelikte otoritelerimizin olduÄŸunu kabul ederiz. Dolayısıyla öÄŸretmenimiz, eÄŸitimcimiz tarihsel birikimimize, kendine güvenmelidir, kendine ait modelleri yaratmalıdır; birisi gelip benim eÄŸitim kalitemi arttıracak diye bir beklenti içine girmemelidir. EÄŸitimimize, okulumuza en fazla zarar veren anlayışlardan birisi budur. ÖÄŸretmenimiz kendi modelini geliÅŸtirerek hem kendini hem de eÄŸitim sistemini kurtarabilir. Bunun farkında olmamak bizi öÄŸretmenler olarak bir beklentiye sürüklüyor. Yeni modeli, yeni yaklaşımı bekliyoruz ve zaman geçiyor. EÄŸitimi bu açıdan ele alıp ona göre modellerimizi geliÅŸtirmemiz gerekiyor. ÖÄŸretmenlerimizin biraz hızlı olması, dersindeki iÅŸleyiÅŸte kendisine daha fazla güvenmesi ve çabuk ilerlemesi gerekiyor. Dünyanın en iyi geliÅŸtirilmiÅŸ üniteleri, kazanımları, eÄŸitim yaklaşımları dahi, eÄŸer öÄŸretmen ona aşırı bir ÅŸekilde sırtını yaslarsa, bir noktada eksik kalabilir. Türkiye üçüncü dünya ülkesi deÄŸildir. Her alanda olduÄŸu gibi eÄŸitimde de çok önemli geliÅŸmelere imza atmıştır. EÄŸitimcilerimiz, öÄŸretmenlerimiz, eskiden belki biraz kompleks duyarak izlediÄŸimiz Batılı eÄŸitimcileri ve uygulamaları yakından takip ediyorlar. Onlar da görüyor ki aramızda çok büyük, kapatılamayacak fark yoktur. Bu çerçevede yöneticilerimiz, öÄŸretmenlerimiz, öÄŸrencilerimiz ve velilerimiz artık kendisine güvenmelidir.
|