gg arrow EÄŸitim makaleleri arrow Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde öğretmenlik
Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde öğretmenlik Yazdır E-Posta
    Ülkemiz yaklaşık bin yıldır Türkiye'dir. Türkiye'de öÄŸretmenlik mesleÄŸinin kökleri bin yıl öncesine giden uzun bir geçmiÅŸe dayanır. Bu nedenle Türkiye'de öÄŸretmenlik mesleÄŸine genel olarak bakarken konuyu Selçuklu Türkiyesi, Osmanlı Türkiyesi ve Cumhuriyet Türkiyesi olmak üzere üç ana dönemde ele almak gerekir:

    1. Selçuklu Türkiyesinde öÄŸretmenlik genel olarak "din adamlığı", "hocalık", "imamlık" ve "müezzinlik" ile iç içe bir meslekti. Bu dönemde öÄŸretmenlik mesleÄŸi dinsel ağırlıklı çok iÅŸlevli bir meslek niteliÄŸi taşır. Örgün eÄŸitim kurumlarından sıbyan mekteplerinde öÄŸretmenlik "muallimlik" olarak medreselerde öÄŸretmenlik ise "müderrislik" olarak adlandırıldı. Sıbyan okullarında ve genel medreselerde öÄŸretmenlik mesleÄŸine iliÅŸkin görevlerin temeli ve ağırlık merkezi dini öÄŸretmekti. Bu dönemde öÄŸretmenlik mesleÄŸini edinim genel eÄŸitimden ve din adamlığından ayrı bir uzmanlık alanı olarak düÅŸünülmezdi. Bu nedenle öÄŸretmenlik için ayrı bir program veya ayrı bir meslek ve ihtisas medresesi yoktu.




    2. Osmanlı Türkiyesinde öÄŸretmenlik mesleÄŸine iliÅŸkin durum 15.Yüzyıl ortalarına kadar Selçuklu dönemindekinin hemen hemen aynıydı. Osmanlı döneminde ilk kez Fatih Sultan Mehmet öÄŸretmenlik mesleÄŸini dinsel ağırlıklı olmaktan kurtarma, dünyasal boyutlu oluÅŸturma ve dolayısıyla laikleÅŸtirme doÄŸrultusunda çok önemli bir adım atmıştır. Bu adım Türkiye'de öÄŸretmenlik mesleÄŸine iliÅŸkin ilk gerçek bir atılımdır. Ancak eldeki bilgilere göre ne yazıktır ki bu atılımcı giriÅŸim Fatih'ten sonra sürdürülmemiÅŸ, süreklilik kazanmamış ve böylece Fatih'le baÅŸlayan ve Fatih'le biten bir atılım olmaktan öteye geçmemiÅŸtir.

18.Yüzyılın ikinci yarısında baÅŸlayan yenileÅŸme hareketi 19.Yüzyılın ilk yarısında batılılaÅŸma hareketine dönüÅŸürken, 15.Yüzyıldaki ilk yönetimince yeni bir anlayışla gerçekleÅŸtirilen yeni bir atılımla öÄŸretmenlik mesleÄŸi kendi meslek okuluna, yani öÄŸretmen okuluna kavuÅŸmuÅŸtur (1848). Anlamlı bir rastlantı olarak adını Fatih'ten alan bir semtte kurulup açılan bu okulla birlikte öÄŸretmenlik kendine özgü bir meslek olma sürecine girmiÅŸ, yeni ve yenillikçi bir nitelik kazanmaya baÅŸlamıştır.

Bir süre sonra öÄŸretmen okulu çıkışlıların hukuki statüleri düÅŸünülüp belli kurallara baÄŸlanmaya ve öÄŸretmenliÄŸin meslekleÅŸmesine iliÅŸkin hukuksal düzenlemeler baÅŸlamıştır (1869, 1892). Bu süreç 20.Yüzyılın ikinci on yılında biraz daha geliÅŸerek sürerken öÄŸretmenlik mesleÄŸine iliÅŸkin anlamlı bir birikim oluÅŸmuÅŸtur. Bu birikimle birlikte somut bilimin yol gösterici ışığında yenilikçi öÄŸretmenlik mesleÄŸi açıkça ortaya çıkmıştır.




    3. Cumhuriyet Türkiyesinde öÄŸretmenlik mesleÄŸi yurdun kurtarıcısı ve Cumhuriyet'in kurucusu Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün yönlendiriminde çaÄŸdaÅŸ. Ulusal ve laik bir temele dayandırılmış: bu temelden kaynaklanan anlayış ve yaklaşımla yeniden yapılandırılmış. SaÄŸlam ve tutarlı bir çerçeve içine alınmış gerçek yörüngesinde oturtulmuÅŸtur. Bu doÄŸrultuda gerçekleÅŸtirilen yasal düzenleme ve uygulamalarla Cumhuriyet döneminde öÄŸretmenlik mesleÄŸi çok saygın etkin ve etkili bir meslek niteliÄŸi kazanmıştır. 1924'te öÄŸretmenlik mesleÄŸi yasayla tanımlanmış. Böylece yasal bir meslek niteliÄŸine kavuÅŸmuÅŸtur. Bunda Atatürk'ün eÄŸitime, öÄŸretmene ve öÄŸretmenlik mesleÄŸine bakışı çok etkin ve belirleyici rol oynamıştır.


     Atatürk'ün öÄŸretmenlik mesleÄŸine bakışı ÅŸu sözlerinde kesin bir nitelendirim açık bir anlamlandırım ve derin bir anlatım bulur:

- Dünyanın her yerinde öÄŸretmenler insan topluluÄŸunun en özverili ve saygıdeÄŸer üyeleridir. (1923)

- Ulusumuzu yetiÅŸtirmek gibi kutsal bir görevi üstüne almış olan yüce Türk öÄŸretmen topluluÄŸu ...(1921)

-Gelecekteki kurtuluÅŸumuzun saygıdeÄŸer öncüleri olan Türkiye öÄŸretmenleri...(1921)

- Hükümetin en verimli ve en önemli görevi milli eÄŸitim iÅŸleridir..(1922)

- Cumhurbaşkanı olmasaydım Milli Eğitim Bakanı olmak isterdim...

- Benim asıl kiÅŸiliÄŸim (niteliÄŸim) öÄŸretmenliÄŸimdir. Ben milletimin öÄŸretmeniyim...(1936)

- EÄŸitimdir ki ulusu özgür; ÅŸanlı ve yüksek bir toplum olarak yaÅŸatır..(1924)

- EÄŸitim okul demektir. .(1919)

- Okul adını hep birlikte büyük saygı ile analım! (1922)

- Gerçek zaferi siz (öÄŸretmenler) kazanıp sürdüreceksiniz..(1922)

- EÄŸitim bakanı olarak milli irfanı yükseltmeye çalışmak en büyük emelimdir.

- Bilim ordusunun deÄŸeri siz öÄŸretmenlerin deÄŸeri ile ölçülecektir...(1923)

- ÖÄŸretmenler...bilim esasından kazanmaya baÅŸladıkları egemenliÄŸi sonuca ulaÅŸtırmalıdırlar.

- Bununla öÄŸretmenlik mesleÄŸi gerçek geliÅŸme devrine dahil olacaktır...(1924)

- ÖÄŸretmenler sizin baÅŸarınız Cumhuriyet'in baÅŸarısı olacaktır...(1924)

- ÖÄŸretmenler! Yeni nesil sizin eseriniz olacaktır...(1924)

- ÖÄŸretmenler! Cumhuriyet sizden fikri hür.Vicdanı hür.Ä°rfanı hür nesiller ister...(1924)

- Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öÄŸretmenlerdir...(1925)

   Atatürk Türkiye'yi yönettiÄŸi 1919-1938 yılları arasında geçen 19 yıllık süre içinde kamu önünde yaklaşık olarak en az 40 kez olmak üzere en çok milli eÄŸitim ve öÄŸretmen konularını ve dolayısıyla öÄŸretmenlik mesleÄŸini iÅŸlemiÅŸtir. Bu baÄŸlamda 1'i Sivas Kongre'sinde 15'i TBMM 'ni açış söylevlerinde ve 9'u öÄŸretmen kongre ve toplantılarında 4'ü halkla konuÅŸmalarında 2'si CHP kurultaylarında 1'i Ä°zmir Ä°ktisat Kongresini 1'i Anakara Hukuk Mektebini 1'i Cumhuriyet'in 10.yıldönümünü açış söylevlerinde 1'i Konya orduevinde subaylarla konuÅŸurken ve 1'i de milletvekili seçim bildirgesinde 2'si basın önünde ve 1'i öÄŸretmen okulunda olmak üzere kamu önünde en az 39 kez bu konuları ele almış:

   Bu konularda görüÅŸ ve düÅŸüncelerini açıklamış, ilkeler ortaya koymuÅŸ, deÄŸerlendirme ve önerilerde bulunmuÅŸ, yönergeler vermiÅŸtir. (Öztürk 1992:Ä°nan 1983a ve 1983b: TDK 1979).Ayrıca çeÅŸitli zamanlarda yaptığı okul ziyaretleri ile özel görüÅŸme,söyleÅŸi ve konuÅŸmalarında da sık sık aynı konulara deÄŸinmiÅŸ, aynı konular üzerinde durmuÅŸtur.

   Bu arada Atatürk, çaÄŸdaÅŸ Türk eÄŸitiminde çok büyük anlam ve önem taşıyan Millet Mektepleri BaÅŸöÄŸretmenliÄŸine kabul ederek (1928) öÄŸretmenlik mesleÄŸine çok somut ve etkin bir biçimde katılmıştır.Bu katılımıyla ÖÄŸretmenlik mesleÄŸine çok büyük bir deÄŸer, onur ve saygınlık kazandırmış :öÄŸretmenlik mesleÄŸini yüceltmiÅŸtir.

   Atatürk'e göre öÄŸretmen " yetiÅŸtirici, eÄŸitici, öÄŸretici, yaratıcı, geliÅŸtirici" olmasının yanı sıra aynı zamanda " öncü, kurtarıcı, kılavuzlayıcı, yenileÅŸtirici, savaşımcı-devrimci, deÄŸiÅŸimci-dönüÅŸümcü, örnek olucu, yükseltici , yüksek hizmet verici , kutsal bir görev üstlenici" dir. Bütün bunlarla Atatürk'ün tanımladığı öÄŸretmenlik tam anlamıyla gerçek öÄŸretmenliktir.

   Atatürk'ün önderliÄŸinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nde gerçek öÄŸretmenlik mesleÄŸi ile Atatürk, Cumhuriyet, ulus ve çaÄŸdaÅŸlaÅŸma arasında doÄŸal köklü ve sımsıkı bir baÄŸ ve iç içe geçen derin bir iliÅŸki vardır. Bu dönemde çaÄŸdaÅŸ Cumhuriyet öÄŸretmenliÄŸi öne çıkan bir meslektir.

 

Prof. Dr. Ali UÇAN
Gazi Üniversitesi, Gazi EÄŸitim Fak. ÖÄŸretim Üyesi

Kaynak: ÖÄŸretmen.info  

<Önceki   Sonraki>
MATEMATİKÇİ PULU
HÄ°PERBOLÄ°K UZAY
FOTO MATEMATÄ°K
C.Sequin Galeri
MATEMATİK AFİŞİ
G.W.Hart galeri
KARÄ°KATÃœR
M.C.Escher galeri
MATEMATÄ°K KÄ°TABI
MATEMATÄ°K FÄ°LMÄ°