mm arrow Matematik makaleleri arrow Yanan batarist, esrarengiz ayak izleri, romancı maymun ve ÅŸans
Yanan batarist, esrarengiz ayak izleri, romancı maymun ve ÅŸans Yazdır E-Posta
İçerik İndeksi
Yanan batarist, esrarengiz ayak izleri, romancı maymun ve şans
Sans faktoru ve uygunluk fonksiyonu
Kainatin sınırları
Fosil kayıtları
Netice

Kâinatın sınırları
Ateist fizikçi Carl Sagan, evrim sürecini kastederek; "Yeterince zaman olduÄŸu takdirde, ÅŸans faktörü mucizeler meydana getirebilir." demiÅŸtir. Bu ifade teoride doÄŸru kabul edilebilmekle beraber, yeterli zaman olduÄŸu takdirde ÅŸans faktörü bir mucize elde edene kadar muazzam sayıda deneme-yanılma ürünü ortaya koymalıdır. Dahası, kâinatın bir baÅŸlangıcı ve yaşı vardır; içindeki madde miktarı da sonsuz deÄŸildir. Yani ÅŸans faktörünün iÅŸleyeceÄŸi zaman ve madde kısıtlıdır. Bu durumda akla gelen soru ÅŸudur:

Kâinatın yaşı yaklaşık tahmin edildiÄŸine göre, kâinattaki madde miktarını ve gerçekleÅŸebilecek deÄŸiÅŸiklikleri göz önüne aldığımızda, ÅŸans faktörünün tek bir canlı hücre meydana getirebilme ihtimali nedir? Bu sorunun cevabı önemlidir. Zira ÅŸans faktörünün dikkate alınmaya deÄŸer olup olmadığını bu soru belirleyecektir. Kâinatta bütün imkânların kullanıldığı ve ihtimallerin denendiÄŸi düÅŸünülse bile, ihtimal sınırlarının ötesindeki ihtimaller geçersiz sayılır. Dembski bu sayıyı 10-150 , yani virgülden sonra 150 sıfırın ardı ardına geldiÄŸi çok küçük bir sayı olarak hesaplamış ve bunun mânâsını ÅŸöyle açıklamıştır:


"Gözlemlenebilen kâinatta ihtimal hesabında kullanabileceÄŸimiz veriler çok sınırlıdır. Bilinen fizikî evrende 1080 civarında temel parçacık bulunduÄŸu tahmin edilmektedir. Dahası, maddenin öyle özellikleri vardır ki, bir fizikî halden diÄŸerine geçiÅŸ saniyede 1045 kereden daha hızlı gerçekleÅŸemez.

Bu zaman aralığı, kâinatta anlamlı en küçük zaman birimini teÅŸkil eden Planck zamanına tekabül eder. Son olarak belirtelim ki, kâinat 1025 saniyeden milyarlarca defa daha gençtir (kâinatın yaşını 10 ile 20 milyar yıl arasında kabul ediyoruz). Åžimdi, eÄŸer bilinen maddî kâinatta belirli olayların gerçekleÅŸebilmesi için en az bir temel parçacık gerekiyorsa ve Planck zamanından daha kısa zamanda hiçbir ÅŸey gerçekleÅŸmiyorsa, bu kozmolojik kısıtlamalara göre, kozmik tarih boyunca gerçekleÅŸebilecek toplam olayların sayısını hesaplarsak, 1080 x 1045 x 1025 =10150 rakamını geçemediÄŸini görürüz.

Gözlemlenebilen kâinattaki bütün bilinen verileri hesaba katsak bile 10150 de l'den küçük ihtimaller imkânsız kalacaktır. Bu yüzden 10150 de l ihtimal, evrensel ihtimaliyat sınırı olarak kabul edilmektedir.

10-150 gibi küçük bir ihtimal, bize kâinatın, sadece ihtimalleri kullanarak kompleks yapılar elde edilebilecek çok küçük bir mekan olduÄŸunu anlatmaktadır. Stuart Kuffman bu meseleyi 'SoruÅŸturmalar' adlı kitabında tafsilatlı olarak incelemiÅŸtir.

VerdiÄŸi örneklerden birinde, 200 amino asitten meydana gelmiÅŸ ihtimal dahilindeki proteinlerin maksimum sayısını (yani 20200 veya yaklaşık 10260) ve kâinatın tarihi boyunca parçacıkların ikili olarak çarpışma ihtimalini ele almıştır. (Çarpışmaların reaksiyona girme oranının femto-saniye 10–15 cinsinden hesaplanabileceÄŸini farz ederek, toplam 10193 çarpışma olabileceÄŸini bulmuÅŸtur.) Kauffman'ın vardığı sonuç ÅŸudur:

Bilinen kâinatın Big Bang'den bu yana 200 amino asitten oluÅŸan ihtimal dahilindeki proteinleri bir kere bile üretmeyi baÅŸarabilmesi için yeterli zamanı olmamıştır. Bunu daha iyi vurgulayabilmek için, ÅŸu ifadeyi kullanır: '200 amino asitten meydana gelebilecek mümkün bütün proteinlerin bir kere bile tabii olarak kendi kendine oluÅŸabilmesi için kâinatın yaşının 1067 katı kadar bir süre gerekmektedir." (Dembski, 98) .

Åžunu unutmamalıyız ki, bu evrensel ihtimaliyat sınırının kesin deÄŸerinin kritik önemi yoktur. Tabiattaki hâdiseleri açıklamak için ortaya atılan "ÅŸansa dayalı mekanizma varsayımı" hakkında yorum yapabilmemiz için, yaklaşık bir deÄŸer bile yeterlidir. Böyle bir tahmini hesaplama ile yukarıda bahsettiÄŸimiz evrensel ihtimaliyat sınırını birleÅŸtirir ve saÄŸduyumuzu da kullanırsak, dünyada ilk canlıların meydana gelmesini veya canlı türlerinin çeÅŸitliliÄŸini ÅŸansa baÄŸlamanın akıl kârı olmadığını anlarız.



<Önceki   Sonraki>
MATEMATİKÇİ PULU
HÄ°PERBOLÄ°K UZAY
FOTO MATEMATÄ°K
C.Sequin Galeri
MATEMATİK AFİŞİ
G.W.Hart galeri
KARÄ°KATÃœR
M.C.Escher galeri
MATEMATÄ°K KÄ°TABI
MATEMATÄ°K FÄ°LMÄ°