mm arrow Matematik makaleleri arrow Yanan batarist, esrarengiz ayak izleri, romancı maymun ve ÅŸans
Yanan batarist, esrarengiz ayak izleri, romancı maymun ve ÅŸans Yazdır E-Posta
İçerik İndeksi
Yanan batarist, esrarengiz ayak izleri, romancı maymun ve şans
Sans faktoru ve uygunluk fonksiyonu
Kainatin sınırları
Fosil kayıtları
Netice

        Modern bilim, kâinatı, zahirî sebeplerle izah ederek açıklar. Modern bilim felsefecilerine göre, bilim, varlık ve hâdiselerin nasıl gerçekleÅŸtiÄŸini, tabiatüstü bir güç ve kuvvete baÅŸvurmadan açıklamaya çalışır. Dolayısıyla modern bilimin açıklamaları, bir Yaratıcı'ya baÅŸvurmadan dünyadaki hayatın nasıl var olduÄŸuna ve devam ettiÄŸine dairdir. Modern bilimin bu yönde geliÅŸtirdiÄŸi teorilerden en baÅŸta geleni, evrim teorisidir. Bu teoride, bir Yaratıcı'ya yer verilmez. Evrim teorisi, cansız maddeden canlı hayata geçiÅŸ safhası dahil, canlıların nasıl ortaya çıktığına ve devam ettiÄŸine dair tabiî sebeplere dayalı mekanizmaları, Ä°lahî gücün varlığını hesaba katmadan, ÅŸans, zorunluluk ve tabiî seleksiyon kavramlarıyla açıklamaya çalışır.

        Darvin, kâinatta cereyan eden hâdiselerin, tabiî sebeplerle, özellikle "birçok ÅŸeyin tesadüfen bir arada gerçekleÅŸmesi süreci ve yatkınlığı" olarak tanımlanan "ÅŸans" kavramı ile açıklanabileceÄŸine inanmıştır. Åžans kavramı, gündelik hayatta kullanılan anlamıyla, hedeflenen ÅŸeylerin, hâdiselerin beklenen seyri dışında sürpriz olarak cereyan etmesidir. Åžans kavramının zıddı ise, iradî ve ÅŸuurdur, yani belli bir gayeye yönelik faaliyetlerden beklenen neticenin alınmasıdır.

DiÄŸer bir ifadeyle, belirli bir neticenin diÄŸerine iradî veya algoritmik tercihi söz konusu olmadığı zaman ÅŸans akla gelir. Evrim teorisinin çeÅŸitli versiyonları arasında, varyasyonlara (mutasyon ve tabiî seleksiyonla birlikte) dayalı olanı, üzerinde en çok spekülasyon yapılandır. Evrim teorisinde deÄŸiÅŸmeyen tek husus, Yaratıcı'nın varlığının ya göz ardı veya inkâr edilmesidir. Bu teoride, tabiattaki çeÅŸitlilik, "tesadüfî bir oluÅŸ" süreciyle açıklanmaya çalışılmaktadır.

        Gözlem ve deney yoluyla tespit edilebilen her tabiat olayının açıklanmasında, kiÅŸinin irade ve niyetine baÄŸlı olarak, hem tabiî, hem de tabiatüstü sebepler kullanılabilir. Ä°mtihan yeri olan dünyada, her hâdise hem ilahî irade ve kudretin izni ve emri altında, hem de O'nun perde olarak koyduÄŸu zâhirî ve tabiî sebeplerin kuralları içerisinde gerçekleÅŸir. Ä°lahî kudreti göz ardı ederek yapılan modern bilim açıklamalarında ise, ÅŸans ve ÅŸansa dayalı mekanizmalar çok sık kullanılır. Bilinen bir mekanizmanın muhtemel sonuçlarda rolü söz konusu deÄŸilse, herhangi bir hâdisenin ÅŸansa veya rastlantıya dayanan tesadüfî bir mekanizma ile gerçekleÅŸtiÄŸi ifade edilir.

        Tabiattaki hâdiseleri, ÅŸansa baÄŸlı bir mekanizma ile açıklamak, mevcut açıklama tarzlarından sadece biridir. Modern bilimin kullandığı bu açıklamayı ciddiye almak için, kiÅŸinin ya ateist veya agnostik olması veyahut ÅŸans faktörünün gerçekleÅŸmesi yönünde yeteri kadar güçlü bir ihtimalin bulunması gerekir. Matematik açısından ihtimallerin deÄŸerlendirilmesinde temel prensip, yüksek seviyede bir ihtimalin olmasıdır, yoksa, bu ihtimal elenip diÄŸer ihtimaller göz önüne alınır. Aksi halde, matematikçi/filozof Dembski'nin ifadesiyle "izah yetersizliÄŸini ÅŸans ile açıklama" hatasına düÅŸülür:

        "Hâdiselerin gerçekleÅŸme ihtimali çok küçüldüÄŸünde, istatistikî mantık ve rasyonalite, ÅŸans ihtimalini göz ardı etmelidir. Yoksa, başımız sıkışınca her ÅŸeyi ÅŸans kavramı ile açıklayabiliriz. Bilim adamları 'izah yetersizliÄŸini Yaratıcı ile açıklama' ithamından korktukları için tabiatüstü her ÅŸeyi inkâr edip, 'bilgi eksikliÄŸinin sebep olduÄŸu açıklama boÅŸluklarını ÅŸans ile açıklama' hatasına düÅŸerler. Bu hataya düÅŸen bilim insanları, eksik bilginin yerini doldurmak için Yaratıcı bir kudret yerine, ÅŸans kavramını kullanmaktadırlar." (Dembski, 98).

        Modern bilim, varlık ve hâdiselerin zâhirî sebeplerini deÅŸifre ettiÄŸi için, bütün zâhirî sebepler bilinse ve fizikî dünyaya ait hiçbir bilgi boÅŸluÄŸu kalmasa bile, bu varoluÅŸun sadece görünen boyutunun bilinmesidir. Asla ve kat'a, Allah'ın olmadığının delili deÄŸildir. Tam tersine O'nun varlığının kudretinin ve ilminin tezahürüdür. Bir hâdisenin fizikî sebeplerini çözmek, o hâdisenin metafizikî boyutunun olmadığını göstermez. Zira her ilmin arkasında O'nun bir isminin hakikati vardır.

    Ä°lmî çalışmalarda, "Eksik bilgiyi, ÅŸans ile açıklama' kuralının ne kadar gülünç olduÄŸunu anlamak için Dembski'nin kitabında geçen, 'filmdeki ÅŸarkıcı', 'çöldeki ayak izleri' ve 'daktilonun yanındaki roman' baÅŸlıklı üç örneÄŸi inceleyelim:

Filmdeki ÅŸarkıcı misalinde, ÅŸarkıcı yanındakilere grubunun eski bateristinin kendiliÄŸinden yanarak öldüÄŸünü anlatır. Bunu düÅŸündüÄŸümüz zaman, aslında etrafımızdaki bütün hava molekülleri aniden bize hızla sürtünürse biz de her an yanabiliriz; ama böyle bir ÅŸeyin gerçekte olabileceÄŸini aklımızın ucundan bile geçirmeyiz." (Dembski, 98)

"Çöldeki Ayak Ä°zleri" misalinde ise, bir bedevi çölde deve izleri gördüÄŸü vakit, bunları ÅŸansa baÄŸlamaz. Bu izlerin ÅŸans eseri olarak, rüzgârın kumları ÅŸekillendirmesiyle oluÅŸtuÄŸunu düÅŸünmez. Onun yerine, biraz önce oradan bir devenin geçmiÅŸ olduÄŸuna hükmeder. Kısacası, ÅŸansa dayalı olma senaryosu, hiç olmayacak bir ihtimal üzerine kuruludur. Rüzgârın normalde oluÅŸturduÄŸu ÅŸekilleri bilen bedevi, kendisi deveyi gözüyle görmüÅŸ olmasa da, oradan bir devenin geçtiÄŸinden emindir.

"Daktilonun Yanındaki Roman" ise, ÅŸans kavramının düÅŸük ihtimalli olduÄŸu duruma en güzel misallerden biridir. Farz edelim ki, daktilonun yanında bir roman gördünüz. Romanın yanında da bir maymun... Romanı kimin yazdığına dair bir açıklama yapma adına, maymunun tuÅŸlara rast gele basmak suretiyle romanı yazdığını söyleyebiliriz. Halbuki ÅŸimdiye kadar edebiyattan anlayan bir maymun görülmemiÅŸtir. EÄŸer maymunun deneme yanılma yoluyla böyle bir romanı yazmaya ömrünün yetmeyeceÄŸini, orada bu kadar çok kâğıt olmadığını bilseniz veya ortada hiç atılmış kâğıt bulamasanız, romanı maymunun yazmış olmasının imkansız olduÄŸunu kabul etmek zorunda kalırsınız. Bu durumda, diÄŸer ihtimaller üzerinde durur, meselâ edebî bir eser yazabilecek kabiliyette bir ÅŸahsın romanı yazıp oraya bıraktığını düÅŸünürsünüz. Bir maymunun ne yazdığını bilmeden (yani ÅŸansa baÄŸlı olarak) bir roman ortaya koyabilmesi sonsuzda sıfıra yakın küçük bir ihtimaldir.

        Bu örneklerin hepsi genel bir prensibe iÅŸaret etmektedir; rastgele gerçekleÅŸmesi imkânsız olan ve belirli bir tercihin söz konusu olduÄŸu fiiller, tesadüfe baÄŸlı mekanizmalar tarafından gerçekleÅŸtirilemez. Ayak izleri bize örneÄŸi insanın olmayacak ihtimaller üzerinde durmadığını, ihtimaller arasında tercih yaparak, yani ÅŸuurlu bir tercihle veya gâyeye yönelik olarak bir sonuca vardığını gösterir. Ä°kinci olarak; "eksik bilgiyi ÅŸans ile açıklama" durumunun komikliÄŸini gösterir. Bu bilgiler ışığında varyasyonlara dayalı evrim teorisinin kullandığı ÅŸansa baÄŸlı mekanizmalar, tabiatı, sadece tabiatın içindeki sebeplerle açıklamak mecburiyetinden doÄŸan matematik akılla örtüÅŸmeyen açıklamalardır. "Canlıları ÅŸans ve zaman faktörü ile açıklamak için neredeyse sonsuz sayıda deneme-yanılma hâdisesi gerçekleÅŸmiÅŸ olmalıdır ve bu süreç sonucunda bir sürü iÅŸe yaramaz organizma ortaya çıkmış, bunlar bir kenara atılmış olmalıdır; muazzam ölçüde madde, zaman ve mekan kullanıldıktan sonra, yaÅŸayabilir, düzgün organizmalar meydana gelmiÅŸtir." gibi zoraki açıklamalar yapılmak mecburiyetinde kalınmıştır. Bu da Allah'ı kabul etmeden varlık ve hâdiseleri açıklamada ve akla tasdik ettirmede yaÅŸanan zorluÄŸu gösterir.



<Önceki   Sonraki>
MATEMATİKÇİ PULU
HÄ°PERBOLÄ°K UZAY
FOTO MATEMATÄ°K
C.Sequin Galeri
MATEMATİK AFİŞİ
G.W.Hart galeri
KARÄ°KATÃœR
M.C.Escher galeri
MATEMATÄ°K KÄ°TABI
MATEMATÄ°K FÄ°LMÄ°