Matematiksel Sanat arrow Matematik Filmleri arrow Pi
Pi Yazdır E-Posta
Pi..
         Bilimkurgu ve psikoloji alanında çok saÄŸlam bir filmi acaba ıskaladık mı ? Acaba filmi yapanlar bir ÅŸeyler ıskaladı mı?
         Pi, sadece matematik disiplinindeki en önemli sabitlerden biri degil tabii ki. Ayni zamanda iki yil önce Sundance Film Festivali'nde birincilik kazanmis basarili bir sinema eseri.
              Filmdeki ana konu sayılarla kafayı yemiÅŸ dahi bir matematikçi.
 
Image 
 
 

Tabii bu dehasının bedelini korkunç baÅŸ aÄŸrıları ile ödeyen dahi matematikçimiz Max Cohen sayılar teorisi ile ilgili saplantısını kendine uygulama olarak cok güncel bir konuyu, borsayı seçmiÅŸ durumda.

Ve en büyük derdi de hisse senetleri fiyatlarını yöneten genel bir kural bulmak.

Max adlı dahi matematikçi arkadaşımız macerası boyunca oldukça ilginç ÅŸahsiyetlerle karşılaşıyor: Ona saygı duyan, onu seven ancak bir sonuca ulaÅŸabileceÄŸine inanmadığını belirterek onu vaz gecirmeye çalışan hocası, kidemli matematik profesörü. Ögrencisi ile yaptığı tutkulu GO (Wei Chi) maçları esnasında hocasi Max'e analiz etmeyi bırakmasını ve artık "hissetmesini" söylüyor, "Her ÅŸeyi matematiksel olarak analiz edemezsin, doÄŸa çok karmaşıktır ve GO tahtası evreni yansıtır. Hiçbir GO oyunu diÄŸerine benzemez, tıpkı kar taneleri gibi." Ancak öÄŸrencisi, baÅŸlangıçtaki belirsiz duruma raÄŸmen oyun ilerledikçe olasılıkların azaldığını ve belli kurallara uyan patternler yani kalıplar bulunabilecegini iddia ediyor büyük bir tutku ve inatla.

Max'in borsaya olan bu totaliter ilgisi her ne kadar safiyane ve matematik = saf güzellik baÄŸlamında olsa da konu ile ilgili para pul adamları Max'in başının etini yemekte gecikmiyorlar ve çalışmaları dogrultusunda elde edecegi sonuçları kendilerine iletmelerini istiyorlar. Max'i ikna etmek için de, bilgisayar hesaplamalarını hızlandıracak ve henüz hükümet tarafindan gizliliÄŸi kaldırılmamış yüksek teknoloji ürünü bir mikroiÅŸlemci veriyorlar.

Ve son olarak da filmin mistik yönlerini tamamlayacak Yahudiler. Max'in deyiÅŸi ile uzun sakallı adamlar. Ciddi olarak Kabala'daki birtakim sayılara ulasabildikleri takdirde Tanrı'ya dolayisi ile de nihai aydınlanmaya ulaÅŸabileceklerini düÅŸünen fanatikler.

Konuyu bu ÅŸekilde özetledikten sonra dikkatimi çeken ve tartışmak istediÄŸim noktaları saymak istiyorum:

1 - Filmde kullanılan bilgisayar teknolojisi o kadar eski ki gözlerime inanamadim. Üzerinde RETURN yazan klavyeler, kocaman ve karakter tabanlı monitörler, bugün para verseniz dahi ancak bilgisayar müzelerinde (belki) bulabileceginiz disketler. Oysa filmin çekim tarihi 90'li yıllarin sonu! 2 - Bilgisayarlar belli bir hızda çalışırlar. Daha yavaÅŸ ya da daha hızlı deÄŸil. Bir silikon çipi, bir sürü hesap yaptırarak yakamazsınız! Oysa filmde bazı sahnelerde tam da bu oluyor. Max hayretle fark ediyor ki çok karmaşık bir hesaplama sonucunda silikon çip yani mikroiÅŸlemci erimiÅŸ ve ortaliÄŸi vıcık vıcık silikon kaplamış. Oysa mikroiÅŸlemciler belirlediÄŸiniz frekansta calışırlar üstelik bir sürü deÄŸiÅŸik ÅŸekilde soÄŸutulurlar. Tekrarlıyorum: Yüksek karmaşıklıkta sayı iÅŸleyen bir program yazarak iÅŸlemcinizi vıcık vıcık bir silikon yığınına çeviremezsiniz.

3 - Bir silikon çip "bilinç"e sahip olamaz. Yani yapay zeka anlamında tartışmalar hala olanca harareti ile sürmektedir ama allah aÅŸkına biz burada bir silikon çipten bahsediyoruz. Ä°ngiliz matematikçi Sir Roger Penrose'un "The Shadows of The Mind" (Aklın Gölgeleri) adlı olaganüstü kitabına ÅŸöyle bir göz atan biri bile bir silikon çipin bilinlenmesi (!) argümanının saçmalığını kavrayacaktır.

4 - "Sayılarin kendileri tek baÅŸlarina önemli deÄŸildir." Bu konuda Max'e canı gönülden katılıyorum. "Önemli olan sayılarin arasındaki iliÅŸkilerdir." Son cümlenin hedefi birtakim saf ve kutsal sayılarin peÅŸinde olan Yahudi din adamları. Bu cümleler bir bakima "gerçek" matematiÄŸin manifestosu olarak kabul edilebilir.

5 - Filmin sonu. Bazı etkileyici özel efektleri saymazsak finali beÄŸenmediÄŸimi daha dogrusu öne sürdüÄŸü görüÅŸlere katılmadığımı söyleyebilirim. Tipki ÅŸuna benziyordu: Aman Tanrım, sen o kadar büyüksün ki ben seni analiz etmekten vaz geçiyorum. Bir nevi "hikmetinden sual olunmaz yarabbi" mantalitesi. Bu konuda daha fazla yorum yapmayacagim, ama özellikle filmin sonuna dikkat edin diyorum. MESAJ adli filmde de (Carl Sagan'ın ayni adlı romanından uyarlanmiÅŸ daha dogrusu bozulmuÅŸ bir senaryosu vardı) benzer bir durum söz konusu idi.

6 - Son olarak filmdeki GO sahnelerinden bahsetmek istiyorum. Oldukca etkileyici sahneler, hele Max'in hocası matematik profesörü tarafından GO taÅŸları kullanılarak oluÅŸturulmus bir ÅŸekil var ki insanın heyecanlanmaması mümkün deÄŸil. Bu ÅŸekil normal bir GO oyunundan alinmiÅŸ kurallara uygun bir ÅŸekil deÄŸil ancak öylesine sanatsal ve bütüncül bir manzara ki... Bu arada hocanın GO oyunu ile ilgili dediklerine de katılıyorum, "düÅŸünmeyi ve analiz etmeyi bırak, hisset, sezgilerini kullan." (Yalnız GO anlamında katılıyorum, dikkat :-) Her ne kadar bu tavrı benimsesem de GO'ya analitik yaklaÅŸimlari, GO programlarını ve bilgisayarda GO yazılımları gelistiren tüm bilgisayar yazılımcıların çabalarını da canı gönülden destekliyorum. Onlar bizim bu dünyayı anlamamıza katkıda bulunan isimsiz kahramanlar.

Saygılar.

Kaynak: Fazlamesai.net  

Vikipedi özgür ansiklopedi

 

 

<Önceki   Sonraki>
MATEMATİKÇİ PULU
HÄ°PERBOLÄ°K UZAY
FOTO MATEMATÄ°K
C.Sequin Galeri
MATEMATİK AFİŞİ
G.W.Hart galeri
KARÄ°KATÃœR
M.C.Escher galeri
MATEMATÄ°K KÄ°TABI
MATEMATÄ°K FÄ°LMÄ°